BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

 

Bir yerleşimin yerinin vazgeçilmez hizmet birimlerinden bir tanesi de Kü- çük Sanayi Ana Meslek Grubu bünyesindeki Alt Meslek dallarıdır.

Bodrum ve tüm köy merkezleri Cumhuriyet’in ilk dönemlerinden 1980’lere kadar nüfus yoğunluğunun da az olmasının rahatlığı ile bu hiz- metleri “Geleneksel Merkez Çarşı” karakterinde, gerçekleştiriyor idi.

1980’lere gelindiğinde Bodrum’un Turizm açısından atılım döneminin başlaması buna bağlı nüfus artışı ve yerleşimin bu yönde doğal yollarla büyümesi ile, örgütlü, organize Küçük Sanayi Sitesi yapılması kararı alın- mıştır.

Bu son derece isabetli bir karar olarak görünse de Antik Halikarnassos yerleşiminin en önemli öğelerinden “Hipodrom”un üzerine kurulması do- layısıyla Bodrum Kültür ve Turizm açısından yaklaşık 30 (otuz) yıl “Kâr- dan Zarar” etmiştir.

Kültürel mirasın korunması felsefesi ile bu değerlerimizin ülke ve dünya turizmine kazandırılamaması kamu ve toplum vicdanını derinden zede- lemiştir.

Turizm, bir ülkenin kültür ve tabiat varlıklarının tanıtımında önemli bir araçtır. Turizmin gelişmesinde doğal kaynaklar, kültürel ve tarihi değerle- rin niteliksel ve niceliksel durumları önemli rol oynamaktadır.

Sürdürülebilir turizm kalkınması, turizm sektöründe yer alan ev sahipleri ile turist kesimlerinin ihtiyaçlarının bugün varolan kaynakların gelecekte değerlerinin arttırılarak ve korunarak, karşılanmasıdır. (WTO,1998,21) Daha genel bir tanımla, sürdürülebilir turizm, insanın etkileşimde bulun- duğu yada bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden ko- runarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin sürdürüldüğü ve aynı zamanda tüm kaynak- ların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçlarını doyuracak şekilde ve gelecek nesillerin de aynı ih- tiyaçlarını karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir kalkınma şeklidir.

Hiçbir kaynak özellikle de o destinasyon noktası ile karakterize olmuş kaynaklar tüketilmemeli. Diğer destinasyon noktaları ile rekabette tartış-

5

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

masız avantaj kazandıran sosyo-kültürel ve tarihi kaynaklar değişmeden ve yok olmadan ileriki yıllara taşınmalıdır.

Çevre kalitesi hiçbir zaman bir an öncesine göre değer kaybetmemeli bi- lakis zamana, talepe ve ihtiyaca göre karakteristik özelliklerini kaybetme- den geliştirilebilmelidir

Küçük Sanayi kentin doğal turizm, yaşam ve ticaret hareketliliği içinde hem kendisi verimli hizmet veremez duruma gelmiş, hem de yerleşim yeri ile uyum,kimlik, trafik, görüntü kirliliği vb. sorunlar yaşamaya baş- lamıştır.

Yıllardır bu durum konuşula gelmiş olup 2003 yılında Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından onaylı planda 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilerek, yerleşim dışına taşın- masının hukuki süreci başlamıştır. Bu durum, çok yönlü ulusal, bölgesel ve yerel kazanımları olan yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur.

Bu sürecin ilk aşamasında; 2011 yılında Bodrum Küçük Sanayi Sitesi İk- lim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü kapsamında ku- rulmuştur ve yeni yapılması hedeflenen sahadaki tapu alımları önemli ölçüde tamamlanmıştır.

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı parsel bazında bir işlem gibi gözükse de örne- ğin, WWF, Dünya Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin dikkatini çekmiş ve kendilerinin çalışmalarında örnek proje kapsamına alınmıştır. Bu doğrul- tuda dünya üzerinde “Eko Turist” kategorisinde ortak bir iklim bilinciy- le seyahat eden dünya vatandaşlarımız açısından önemli bir örnek proje destinasyonu adayı haline gelmiştir.

Şehir Planlama temel ilke ve görevlerinin başında, her sektörün ve toplu- mun her alandaki ihtiyacının yaşamsal ve sektörel normların altına düş- memesi yer alır. Bu durum anayasal bir sorumluluk olduğu gibi insanca yaşam ve çalışmanın temel gereğidir.

Bu itibarla halihazırda dar alanda ve 30 (otuz) yıl öncesinin şartlarına göre hizmet vermeye çalışan sanayi dükkanlarına, yeni yerinde günümüz deprem yönetmeliği, çağdaş inşaat yapım teknikleri esas alınarak 3194 sayılı İmar Kanunu’nda belirtilen plan, fen ve sağlık koşullarında eksiksiz ve yüksek standartlar sağlanacaktır. Bu durum Küçük Sanayi iş yeri sa- hipleri ve çalışanları açısından verimliliği arttırıcı bir ortam doğuracaktır.

6

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum yerleşiminin sahiplenerek gerçekleştirmeyi amaçladığı bu pro- jede yönetim uygulama modeli, demokratik ve uygar yönetim anlayışının doğurduğu Çağdaş Yönetişim Modeli üzerine temellendirilmiştir.

Yönetişime ilişkin yapılan tanımlamalar, genel olarak yönetişimi kamu- özel, devlet, devlet dışı, ulusal-uluslararası kurum ve uygulamalar tara- fından gerçekleştirilen bir çalışma olarak değerlendirmektedir. Ortaya konulan görüşler, tek merkezli, hiyerarşik bir yapılanma çerçevesince üretim gerçekleştiren yönetim düşüncesinden; çok aktörlü, yerel düzey- de hareket kabiliyetine sahip, bir tek organın kendi basına hareket etme- si yerine, toplumdaki tüm aktörlerin görüşlerine yer veren, onları yetkili kılan ve kaynakların kullanımında daha esnek bir hareket alanı oluşturan yönetişim düşüncesine geçildiğini ifade etmektedir.

Ayrıca bu hususta 1992 yılında ifade edilen Gündem 21’in 3.kısmında yer alan 28. bölüm, “Gündem 21’in desteklenmesinde yerel yönetimlerin giri- şimleri” başlığı altında yerel yönetimlere ilişkin bir perspektif sunmakta- dır. Yerel Gündem 21, sürdürülebilir kalkınmanın başarılı olabilmesi için yerel düzeydeki girişimlerin önemi ifade etmektedir. Yerel gündem 21, uygulama alanında bazı önceliklere sahiptir.

Yerel Gündem 21 kapsamında ifade edilen öncelikler, temel olarak hemşeriler, yerel ölçekli kuruluşlar ve özel sektör temsilcileri ile beraber çok aktörlü bir yönetim anlayışı ile kalkınmanın en alt yer- leşim biriminden başlayarak hayata geçirilmesini amaçlamaktadır.

Bu noktadan hareketle, Yerel Gündem 21’in yönetişim eksenli bir hareket anlayışına sahip olduğu ifade edile bilinir. Zira Yerel Gündem 21, yerel yö- netişimin tüm alanlarını ve yerel yönetimin ve yerel ilgi gruplarının tüm faaliyetlerini kapsayan ve kucaklayan ana süreç olarak ifade edilmektedir.

Ülkelerin, bölgelerin, yerleşimlerin Şehircilik ve Turizm açısından olum- lu yönleri ile rekabet halinde olduğu günümüz dünya koşullarında, Bod- rum Eko Sanayi Çarşısı Projesi’ni hedeflediği ekolojik, sektörel ve dolaylı kültür ve turizm kazanımlarına ulaştırma yönündeki yönetişim bilinci ile bize destek veren/verecek tüm kişi, dernek ve kurumlara şükranlarımızı sunarız.

7

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Giriş

Bodrum’da yeni kurulacak olan küçük sanayi sitesinin bir “Eko Sanayi Sitesi” olarak dönüşümünün stratejisini sunan bu çalışma, teknik araş- tırmalar ve yatırım planlaması yoluyla geleneksel yöntemlerin yenilikçi teknolojilere dönüştürülmesini sağlamayı amaçlar.

Örnek Proje

Kurulacak sanayi sitesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı projenin en büyük bölümüdür. Zira Bodrum yazın oldukça yoğun güneş alması dolayısıyla önemli bir doğal kaynağı barındırmaktadır. Sanayi si- temisinin elektrik ihtiyacını güneşten karşılayarak Türkiye’de bu tip kü- çük sanayi sitesi (KSS) ilk defa kurmayı gerçekleştrimeyi hedefliyoruz. Projede, Bodrum’un yoğun yağış alan bir bölgede olması, denize ve or- manlık alana yakın doğal bir çevrenin içinde olması gibi nedenlerle iklim değişikliğini, atıkları ve atık ve yağmur sularının yönetimini dikkate alan yöntemler üzerinde çalışılmıştır. Ayrıca küçük sanayi sitelerinin iştigal et- tikleri imalat ve tamirat iş alanları nedeniyle atıkların geri dönüşümlü bir sistem içerisinde değerlendirilmesi gereği ortaya çıkmıştır.

Bodrum Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi sürdürülebilir çevre ve ye- nilenebilir enerji ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Birleşmiş Millet- ler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü kapsamında karbon emisyonu azaltım projeleri ve karbon satışı ile ilgili danışmanlık ve proje geliştirme hizmetleri konusunda çalışmalarını sürmektedir. Bu alanda yapılan çalışmaları ve karbon piyasasını düzenli olarak incelemek- tedir.

8

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Proje çerçevesinde eko inovasyon ve çevre dostu teknolojilerin yaygın- laştırılması, bu yönde gerçekleştirilecek yenilikler sayesinde sera gazı emisyonunda azalma, su ve hammadde kaynaklarının daha etkin kulla- nımı, geri dönüştürülen malzemelerin yenilenebilir enerjiye kaynak oluş- turacağı, istihdam yaratma gibi açılardan kobilere pek çok getirisi olduğu belirlendi. Hedefimiz yenilikçi sistemleri uygularken ortaya çıkacak ek maliyet girdilerini doğru planlayarak esnafın bilinçlenmesini sağlamak ve Bodrum Eko Sanayi Çarşısı Projesi’ni hayata geçirebilmektir.

Bodrum’da yeni bir küçük sanayi sitesi oluşturul- masına yönelik fi- zibilite raporu ha- zırlanması, kayıt dışı istihdamın il veya bölge ekono- misine etkilerinin araştırılmasına yönelik çalışma- lar, enerji verim- liliğine yönelik

çalışmalarla da doğrudan ilgilidir. Piyasaya erişim engellerinin ortadan kaldırılacağını düşünülerek, ürünlerin sisteme uygunluğu, dayanıklılığı, garantisi konusunda analizlerinde bir alt yapı oluşturması hedeflenmiştir.

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı’nın genel hedefleri şöyle sıralanabilir: -Güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını ger-

çekleştirmek,
-Enerji verimliliğinin artırılmasını sağlamak,
-Sürdürülebilir atık yönetimi sistemi kurmak,
-Su ve afet yönetimi planlamasını yapmak,
-Çevre dostu sanayi ürünlerinin kullanımını teşvik etmek,
-Kayıt dışı istihdamın araştırılmasını sağlamak,
-Sosyal güvenlik teşvikleri konusunda bilgilendirilmeler yapmak, -Eko inovatif sistemlerin planlaması,
-Uygulanabilir bir eko sanayi işletme modeli geliştirmek, -Geleneksel yöntemlerin, yenilikçi teknolojilere dönüşümünü sağla-

mak,
-Yeşil enerji sertifikası kullanımını artırmak,
-Bölgenin güneş, rüzgar ve yağmur potansiyelini belirlemek,

9

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

-Karbon piyası ve satış süreçleri konusunda yetkinleşmek, -Lisanssız elektrik satışı sürecini tamamlamak,
-Küçük sanayi tesislerinin yenilikçi altyapıları ve çevreye uyumlarını

saptamak,

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı her anlamıyla ulusal bir model olacaktır. Pro- je, her gün atmosfere salınan sera gazı miktarında artış ve enerji mali- yetleri konusunda dışa bağımlılık sorununa çözüm olarak planlanmıştır. Bu açıdan fizibilite çalışmaları kritik önem arz etmektedir. Bilindiği üzere projede yer alan yenilikçi unsurlar ve alt yapı maliyetleri inşaata ek ma- liyetler yüklemektedir. Bu maliyetin karşılanmasını esnafın sırtına yük- lemek yerine, farklı hibe ve kredi olanakları bulabilmesi gerekmektedir.

Bakanlık yetkililerinin de belirttiği üzere ülkemizde kurulu KSS’inde uy- gulanmış bir ‘eko sanayi sitesi’ projesi yok, dolayısıyla bu örnek bir proje olacaktır. Görüştüğümüz bir çok uzman da, Bodrum bölgesinin yenilene- bilir enerji kaynakları potansiyelinin çok güçlü olduğunu fakat gerektiği şekilde kullanılamadığını belirtmektedir. Hem güneş enerjisi potansiyeli hem de Bodrum-Çeşme hattında var olan kuzey rüzgar koridorundaki rüzgar potansiyeli çok önemli doğal kaynaklardır.

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı Fizibilite Çalışması çerçevesinde yenilenebilir enerji kaynakları konusunda projeyi hedef gruba sunmaya başladığımız- da bir algılama güçlüğü görüldü. Kooperatif üyelerinin büyük çoğunluğu tamirci, hırdavatçı, demirci, teknisyen, tesisatçı, v.b gibi esnaf grubundan oluşmaktadır. Üyelerin bu çalışmaların verimlilik ve kapasite artırımı açı- sından çok önemli olduğunu anlamaları kooperatif yönetiminin işini daha kolaylaştırdı.

Sanayi esnafı yenilikçi bazı terimleri duymaya ve öğrenmeye başladıkla- rında, hedef grup ilgi ve heyecanla yapılacak projeyi desteklemeye başla- dı.

Bunun sonucunda da yenilikçi yöntemler ve yatırımları konusunda daha net ve kesin sonuçlar elde olduğundaproje yönetimi daha kolay işleyecek- tir. Aksi takdirde bir an önce sanayi çarşısı inşa edilmesiyle işletmeye açı- lan eski sistemli çalışmalar sürecek, kayıt dışı istihdam artmaya, vasıfsız eleman istihdam edilmeye devam edilecektir.

10

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Çevre Dostu Sanayilere Doğru

Çevre dostu ekosanayi sitesi projesi, araştırma temelli incelemeden baş- layarak nihai ölçekte kalkınma projelerini dönüştürecek bir sanayi mo- delini kurmanın yollarını gösterir. Bu hedef doğanın ve çevrenin yararına olacağı kadar, gelecekteki eko endüstriyel projeler için bilimsel bakış açısı sunacaktır.

Ekolojik endüstriyel sistemlerin amacı, yerel ve bölgesel ekonomilerde uzun vadeli çevre dostu işletme yapılarını işaret etmesidir. Zira Bodrum eşsiz doğal güzellikleri üzerinden kazandığı turizm gelirleriyle kendi eko- nomisini oluşturmaktadır.

Bu süreç, eko endüstriyel işletmelerin atıklarının azaltılması, karbon emisyonlarının sınırlandırılması, malzeme ve enerji verimliliğinin artırıl- ması gerekçeleriyle ortak bir çevre politikası oluşturmaya doğru gitmek- tedir. Bu anlamda küçük sanayi sitelerindeki işletmeler “kolektif çalışan endüstriler” olarak, alternatif üretim ve hizmet modellerini oluşturur.

Çevre ve kaynak yönetimi konularında benzer prensiplerle çalışmak, sü- reç içinde hem işletmeler hem de toplum açısından kolektif bir yarara dö- nüşür. Bunun ilerki aşaması ekonomik faydayla birlikte, çevresel ve sosyal yararlar elde etme hedefidir.

11

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

İlk aşamalarda işletmelerden köklü değişimler beklemek yerine genellik- le tek yönlü değişimi uygulanabilir bir model olarak kabul etmek gerekir. Zira tanımlamaya çalıştığımız eko sanayi kavramı genel olarak araştırma ve uygulama modeliyle, bu alanda çok yeni ve kurumsallaşmamış bir ya- pıdır.

Bu aşamada yapılacak en bü- yük hata, eko sanayi kavramı- nı moda bir terim olarak kul- lanma yüzeyselliğidir. “Eko” etiketini sadece pazarlama aracı olarak kullanan kurum- lar uzun vadeli yararlar sağ- layamazlar. Zira, eko sanayi kavramı iş performansı ve ma- liyetleri açısından zaman için- de sürdürülebilir çevreci bir rekabete doğru evrilecektir.

Bodrum bölgesinin doğal kaynaklarının ve biyolojik çeşitliliğinin ko- runması sosyal anlamda bölgesel istihdamın iyileştirilmesi olarak da algılanmalıdır. Zira doğal kaynakların tüketilmesi, insanda bir özgüven boşluğuna dönüşür. Bu psikolojik süreç toplumun refahınadır ve doğru yönetilmelidir.

Yenilenebilir enerji, yağmur ve atık suyu kullanımı, geri dönüşüm, ken- di elektriğini üretebilme ve enerjisini verimli kullanabilme endüstriyel ekosistemin ana prensipleridir. Eko sanayilerin mimari proje oluşumun- da işletmelerin gereksinimleri önde tutulmalı, enerji ve malzeme akışını kolaylaştıran bir bilgi ve yönetim sistemi kurulmalıdır. Eko sanayi projesi oluşturulurken ulusal ve uluslararası bazda fonksiyonel işbirlikleri geliş- tirmek çevresel, sosyal ve ekonomik faydalar getirebilir.

İmzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmeler Türkiye’yi çevre hukuku açısından da bağlayıcı kılmaktadır. Çevresel raporlama ve enerji araştır- maları bölgesel olarak planlanmalı, çevre politikaları ve hedefleri de her bir sektör için ayrı ayrı oluşturulmalıdır. Malzeme verimliliği ve ürünlerin çevresel etkileri eko sanayi sistemiyle bir yaşam döngüsü kurabilmelidir.

12

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Genel Tanım

Bodrum bölgesi ılıman iklim, bol güneş, bereketli topraklar ve güçlü rüz- garlarıyla Karya döneminden beri herbaryum olarak kullanıldı. Karya İmparatorluğu askerleri fethe gittikleri bölgeden getirdikleri tohumlar ve fidanlarla Bodrum’un şu andaki zengin florasını kazandırmışlardır.

Caria döneminde yamaç arazilerde kullanılan tarım terasları, Bodrum’un geleneksel mimarisi ürünü su sarnıçları, yel değirmenleri ve kentin ahşap yat konusundaki ustalığı bin yıllar öncesinden, kendi kendine yeten eko- lojik bir hayatın vizyonunu sunmakta.

Bodrum bölgesi, dünyanın yedi harikasından birine ev sahipliği yapan ve yakın çevresinde 26 antik kenti barındırmasıyla önemli bir arkeolojik coğ- rafyayı ve uygarlık merkezini temsil ediyor. Bodrum’un nev-i şahşına mün- hasır doğasının gelecek kuşaklara ulaştırılması gerektiğinden korunması öncelikle gereklidir. Yapılan büyük yatırımlar çevreye duyarlı olmalı ve do- ğal kaynaklar da sürdürülebilir bir şekilde kullanılmalıdır. Bu doğa koruma prensiplerinden sanayi sitelerine baktığımızda, yapacağımız yeni sanayi çarşısının çevreye duyarlı alt yapısıyla bir farkındalık oluşturmalıydı.

Bodrum Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi de yeni bir küçük sanayi sitesi planlama aşamasında Bodrum’un doğal kaynaklarını ve doğasını bozmayacak, çevre dostu bir sanayi sitesi oluşturmaya karar verdi. Yeni kurulacak olan Bodrum Küçük Sanayi Sitesi’nin mimari projelerinin oluş-

13

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

turulduğu aşamadaki önceliği, teknik araştırma ve yatırım planlaması yoluyla bir fizibilite raporunun hazırlanmasıydı. Bu rapor ne kadar uygu- lanabilir olursa, geleneksel yöntemlerin yenilikçi teknolojilere dönüştü- rülmesi o oranda gerçekçi olacaktır. Güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürülerek kendi elektriğini üretebilen, doğal arıtma sistemleri ku- rulmuş, katı atık/geri dönüşüm ve su yönetim mantığı doğru çözülmüş bir proje gerçekleştirmek adına yola çıkıldığında ilk yapılması gereken, bölgedeki yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelini belirlenmesiy- di. Bu potansiyelin ardından başta Muğla bölgesinde ve Bodrum çevresin- de yenilenebilir enerji kaynaklarının küçük sanayi sitelerindekullanımını teşvik etmek projenin ana hedeflerindendir.

Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları kullanımında ilk örneklerden olacak Bodrum KSS’nde enerji verimliliğinin artırılması, sürdürülebilir atık yönetimi, çevre dostu sanayi ürünlerinin kullanımıyla, su ve afet yö- netimi programı planlamak, projemizi ‘Eko Sanayi’ olarak tanımlamayı sağlayabiliyor. Ayrıca bu süreçte yöresel, iklimsel ve çevre faktörlerinin denetlenerek her türlü süreç ve hizmette geleneksel yöntemlerin, yeni- likçi teknolojilere dönüştürülmesini teşvik edici istihdam modelleri de oluşturmak gerekecektir.

14

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Projenin Kapsamı

Halen Bodrum merkezde kullanımda olan Bodrum Küçük Sanayi Çarşısı 1989 yılında 1. derece arkeolojik sit alanı olan Halikarnassos Antik Hi- podromu üzerinde kurulmuştur. Yıllar içinde Bodrum ilçesinin merkezin- de kalan sanayi çarşısı ihtiyaçları karşılayamadığı gibi, görüntü kirliliği ve trafik sorunları da oluşturmaktadır. Bu nedenlerden dolayı yıkım kararı da bulunan sanayi çarşısının taşınması söz konusu olmuş ve bu amaçla 2011 yılında S.S Bodrum Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi kurulmuş- tur. Bodrum’un plansız yapılaşmasında ortaya çıkan bir zorunluluklar so- nucu olarak, yeni sanayi sitesinin, imar planında belirtilen yeni bölgeye taşınması süreci başlamıştır.

Kooperatifimiz sürdürülebilir çevre ve yenilenebilir enerji ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü kapsamında Birleşmiş Milletler UNFCCC (İklim Değişimi Programı) uzmanlığında bir danışmanlık şirketiyle kar- bon emisyonu azaltım projeleri ve karbon satışı ile ilgili proje geliştirme hizmetleri konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.

Çevre dostu teknolojilerin yaygınlaştırılması ve bu yönde gerçekleştirile- cek yenilikler sayesinde sera gazı emisyonunda azalma, su ve hammadde kaynaklarının daha etkin kullanımı, geri dönüştürülen malzemelerin ye- nilenebilir enerjiye kaynak oluşturması ve istihdam yaratma potansiyeli-

15

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

nin kobilere pek çok getirisi bulunduğunu belirledik. Hedefimiz, yenilikçi sistemleri uygularken ortaya çıkacak ek maliyet girdilerini değerlendire- rek esnafın bilinçlenmesini sağlamak ve Bodrum Eko Sanayi Çarşısı Pro- jesi’ni hayata geçirebilmektir.

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı fizibilite çalışmaları ile bölgedeki yenilenebi- lir enerji kaynakları konusunda mevcut durum ve yenilikçi katkılar belir- lenecek, sürdürülebilirliği konusunda çözümler ve elde edilecek verilere göre KSS esnaflarının konu ile ilgili bilinçlenmesi ve mevcut ürünlerin kullanım teşvikleri sağlanacaktır.

16

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Yatağan Muğla

Kalkınma ve Sanayileşme

Günümüz dünyasında söz sahibi olan ülkeler, sanayi toplumundan bilgi toplumuna, işgücü ağırlıklı teknolojiden yüksek teknolojiye, ulusal eko- nomiden küresel ekonomiye doğru hızlı bir değişim ve dönüşüm içinde- dirler. Bu yeni sistem içerisinde, bilgiyi üretebilen, yönetebilen ve ticari marka haline getirebilen ülkeler çok önemli rekabet avantajlarına sahip olmaktadır. Küresel rekabet koşullarında bu dönüşümden uzak kalan, kaynaklarını ve stratejilerini bu alana yönlendirmeyen ülkeler ise yarış dışında kalmaktadır.

Genel sektörel gelişme modellerine göre ülkeler, önce tarım sektöründe yoğunlaşmakta, burada gerçekleştirilen birikim sayesinde ikinci sektör olarak adlandırılan sanayi sektörüne ağırlık vererek, tarım sektörü payın- daki azalmaya karşılık sanayi sektör payındaki artışla sanayileşme yolun- da hızlı adımlarla ilerlemektedir. Bu süreç, üçüncü sektörün yani hizmet/ bilgi sektörünün görece payı artana kadar devam etmektedir. Bu hipotez; ekonomilerin gelişme açısından belli aşamalardan geçeceğini ileri sürer. Düşük gelir seviyesinde ki, bir ekonomi belirgin bir şekilde tarımsal özel- liktedir. Teknolojik gelişme ve buna bağlı olarak artan tarımsal verimlilik sayesinde gelir arttıkça, hem tarımsal üretimde hem de tarımsal emekte bir fazlalık oluşacaktır ve bunlar, sanayiye hareket edecektir.

17

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sanayide ilerleme sağlandıkça ve bununla birlikte verimliliği artırıcı fak- törlerdeki ve makineleşmedeki gelişmeler tarımsal üretimi artırdıkça, en geniş istihdam, sanayi sektöründe olacaktır. Neticede, sanayi sektörü de tarım sektöründeki gelişim sürecini yaşayacaktır. Teknolojik gelişme, yüksek verimliliği beraberinde getirecektir ve bu kişi başına geliri daha da artıracaktır. Emek de hizmet sektörüne doğru hareketlenecektir.

Çok uzun bir geçmişe sahip olmayan elektronik tabanlı sanayileşme mo- deli, yeni bir sanayileşme stratejisi olarak ifade edilir. Kimi açılardan sa- nayileşme stratejilerinde değişikliği gerektirecek niteliğe sahip bulunan yeni bir endüstri dalını Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü, “Çevre ile İlgili Endüstriler” adı altında olan bu faaliyetleri, şöyle tanımlanmaktadır: “Suya, havaya ve toprağa olan zararı ve aynı zamanda katı atık, kirlilik ve eko-sistem sorunlarını ölçen, engelleyen, sınırlandıran, azaltan veya gide- ren malları ve hizmetleri üreten faaliyetler.” Bu sektör; katı atık yönetimi, hava kirliliği ve su atığı konularını çevre ile ilgili hizmetlerle ve teçhizatla ele almaya çalışır.

Çevre dostu teknolojilerin ve inovasyonun kullanımının yaygınlaştırılma- sı ve bu yönde gerçekleştirilecek yenilikler sayesinde sera gazı emisyo- nunda azalma ve kaynak kullanımında verimlilik sağlayacaktır. Kaynak kullanımında verimliliğe, su ve hammadde kaynaklarının daha etkin kul- lanımı, geri dönüştürülen malzemelerin miktarının artırılması, çevre üze- rinde daha az olumsuz etkiye sahip kaliteli ürünlerin üretilmesi ve daha çevre dostu üretim süreç ve hizmetlerin benimsenmesi örnek olarak ve- rilebilir. Hammadde elde edilmesi, üretim, dağıtım, kullanım ve bertaraf

18

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

etme gibi bazı faaliyet döngülerinde çevre üzerindeki olumsuz etkiler dikkate alınmalı ve kaynak optimizasyonu sağlanmalıdır. Bu da tam bir yaşam döngüsü yaklaşımı benimsemekle mümkün olabilir.

Sürdürülebilir kalkınma yolunda ekonomik, sosyal ve çevresel kalkınma- nın eşzamanlı gerçekleşmesi gereği noktasında enerji sektörü kalkınma politikalarında yadsınamaz öneme sahiptir. Bu üç alanda da enerji ihtiya- cının dengeli bir şekilde karşılanması gerekmektedir.

Uluslararası kuruluşlar da, sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin bir takım göstergeler ortaya koymaktadır. Bu tür göstergeler, sürdürülebilirlik ko- nusunda ne kadar ilerleme kaydedildiğini, hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı- nı ölçmede kullanılmaktadır. Bunlar; çevre ile ilgili, ekonomik ve sosyal yönlerden sürdürülebilir kalkınmayı sağlama yolunda karar alma süre- cine yardımcı olan önemli araçlardır. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu’nun ortaya koyduğu “Sürdürülebilirlik Göstergele- ri”nden çevre ile ilgili olanları tabloda yer almaktadır.

19

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Çevre ile İlgili Sürdürülebilirlik Göstergeleri

TEMA

ATMOSFER

TOPRAK

ALT TEMA

İklim değişikliği

Ozon tabakasının bozulması

Hava kalitesi

Tarım

Ormanlar

Çölleşme

Şehirleşme

Kıyı bölgeleri

Balıkçılık

Su miktarı

Su kalitesi

Eko-sistem

Türler

GÖSTERGE

Sera gazı emisyonları

Ozona zarar veren madde- lerin tüketimi

Şehirlerde hava kirliliğinin yoğunlaşması

Ekilebilir alanlar Gübre kullanımı

Tarım kimyasallarının kullanımı

Ormanlık arazi yüzdesi Ağaç kesme yoğunluğu

Çölleşmeden etkilenen alanlar

Şehir yerleşim alanlarının genişliği

Kıyılarda alglerin yoğunlaş- ma oranı

Kıyı bölgelerinde yaşayan nüfusun oranı

Önemli türlerin yıllık avlan- ma oranı

Yeraltı sularının yıllık kulla- nım oranı

Sudaki organik materyal düzeyi

Önemli eko-sistemlerin alanı

Koruma altına alınan alan- ların oranı

Önemli türlerin varlığı

OKYANUSLAR, DENİZLER VE KIYILAR

SU

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

20

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Türkiye’de Elektrik Üretimi

Türkiye genelinde KSS’lerin kapladığı alan 18.000 hektar olduğu ve bunun % 62’lik bölümü tarıma elverişli toprak üzerine kurulduğu saptanmıştır. Türkiye’de özellikle sanayinin ve tarımın içice olduğu bölgelerde tarım toprakları belirgin bir şekilde sanayi atıkları tarafından kirletilmektedir. Yatağan’da kuruyan orman, sebze ve meyve bahçeleri toprağın enerji sa- nayi tarafından kirletilmesine bölgemizden bir örnektir. Yatağan termik santralinin çevreye verdiği zararın 37 km çapında bir alana yayıldığı da tespit edilmiştir. Sanayi kaynaklı kirlenmeler, hem atmosfere bırakılan gazlar ve hem de akarsulara deşarj edilen kimyevî sanayi atıkları yoluyla gerçekleşmektedir. Sanayi atıkları ile akarsulara karışan organik ve inor- ganik maddelerle ağır metaller sulamayla birlikte toprağa geçmektedir. Bu elementler toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını bozmakta bitkiler ve diğer canlılar yoluyla insan sağlığına zarar vermektedir.

21

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Enerji Verimliliği

Kentlerde nüfus yoğunluğunun giderek artmasına bağlı olarak hızla artış gösteren ihtiyaçların tam anlamıyla karşılanabilmesi, sanayileşmenin de giderek artmasına neden olmuştur. Sanayileşmeyle birlikte; sera gazla- rının atmosfere salınımlarının giderek artması ile küresel ısınma belir- tileri yavaş yavaş ortaya çıkmıştır ve günümüzde de bu etkiler artarak devam etmektedir. Atmosfere karışan karbondioksitin önemli bir miktarı sanayide fosil yakıtların kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Atmosfere karışan karbondioksitin yaklaşık % 80–85’i fosil yakıtlardan kaynaklan- maktadır.

Sanayi, ülkelerin yapısına bağlı olmakla birlikte, nihai enerji tüketimi için- de en yüksek paya sahip sektördür. Türk sanayi yapısı da özellikle yüksek enerji tüketen bir özellik göstermektedir. Uluslararası rekabetin arttığı dünyada, enerji-yoğun sanayiler arasında yer alan demir-çelik, diğer me- tal, taş, toprak, çimento sanayi, kağıt sanayi vs. gibi sanayiler ancak enerji etkin üretim süreçlerini kullanarak ayakta kalabilmektedir.

Pek çok ülkede enerji tasarruflarının özellikle sanayi sektöründe yoğun- laşmasının nedeni, sanayide enerji tasarruf potansiyelinin diğer sektör- lerden görece daha az bir maliyetle gerçekleştirilebilmesi ve yatırımın yaklaşık üç yıl gibi kısa bir sürede kendisini amorti etmesidir. Sanayide enerji verimliliğinin arttırılması konusu; enerji güvenliği, rekabet ve çev- re kalitesi gibi konulara karşı daha hassas olması, gibi bir çok nedenlerle ülkelerin uzun vadeli hedeflerinin temel taşıdır.

22

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sanayimizin maliyet kalemleri içerisinde yer alan hammaddelerin en önemlilerinden biri olan enerjinin düşük maliyetli kullanımı, uluslararası rekabet koşulları çerçevesinde kendine yer bulmak isteyen sanayicileri- miz için son derece önemlidir. Enerji maliyetini azaltmanın yollarından biri olarak ilk ele alınması gereken konu ise, kullanılan enerjinin verimli olarak tüketilmesidir. Bu bağlamda enerji verimliliği, sürdürülebilir kal- kınmanın ve rekabetçiliğin en önemli bileşenlerinden biridir.

Enerji verimliliği, binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, en- düstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol aç- madan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azal- tılmasıdır. Sanayi sitelerinde enerji verimliliği uygulamaları binalarda gerçekleştirilen verimlilik uygulamaları, çalışma prensipleri, endüstriyel yalıtım ve katı atık dönüşüm gibi uygulamalardır.

Sanayide enerji verimliliği daha geniş bir biçimde şu şekilde tanımlanır; gaz, buhar, ısı, hava, elektrik vb. enerji kayıplarını önlemek, çeşitli atıkla- rın geri kazanımını ve değerlendirilmesini sağlamak veya ileri teknoloji ile üretimi düşürmeden enerji talebini azaltmak, daha verimli enerji kay- nakları, gelişmiş endüstriyel süreçler, enerji geri kazanımları gibi etkinli- ği artırıcı önlemlerde bulunmaktır. Türkiye elektrik enerjisi tüketiminin yaklaşık % 37’si sanayi bölgelerinde kullanılmaktadır. Bu da sanayide enerji verimliliği çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu açıklamakta- dır.

OECD tarafından gerçekleştirilen 21. yüzyılın genel konsepti; dünya ça- pında enerji verimliliğini ve temiz enerji kaynaklarının kullanımını artır- mak, yenilikçi çevre dostu teknolojiler geliştirmek, sera gazları emisyo- nunu azaltmak, yeni nesil enerji teknolojileri geliştirmek olmak üzere beş başlıktan oluşmaktadır. Bu beş başlıkta küresel eğilimleri özetlemektedir. Küresel iklim değişikliği, mevcut enerji üretim ve kullanım yöntemlerinin değişmemesi durumunda tüm dünya için ciddi bir tehdit olarak varlığı- nı sürdürecektir. Çünkü dünya sera gazı emisyonunda enerji sektörü % 80’in üzerinde bir paya sahiptir.

23

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sanayide Enerji Yönetimi Sistemi

Sanayide enerji tasarrufu sağlamak, bilinçli bir enerji yönetimi programı geliştirmek ve uygulamak ile mümkündür. Enerji Yönetimi Sistemi ürün kalitesinden güvenlikten veya çevresel tüm koşullardan fedakarlık et- meksizin ve üretimi azaltmaksızın enerjinin daha verimli kullanımı doğ- rultusunda yapılandırılmış ve organize edilmiş disiplinli bir çalışmadır.

Enerji yönetim sisteminin başarılı olması için dört ana hedef bulunmak- tadır:

• Üretenin verimini artırmak,
• Tüketicinin kullanımını azaltmak,
• Yüksek güç tüketilen noktaları sürekli kontrol altında tutmak, • Enerjiyi en ekonomik yoldan kullanmak.

Belli bir programa bağlı olmadan yürütülen çalışmalarda basit işletme tedbirleriyle bazı kuruluşlarda % 10’a varan oranlarda enerji tasarrufu sağlanabilmektedir. Geniş kapsamlı enerji yönetimi programlarının uy- gulanması ile enerji tasarrufu çalışmalarına süreklilik kazandırıldığı gibi tasarruf oranı da % 25’i aşabilir.

İklim Değişimi ve Etkileri

Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişik- liğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisidir. Akdeniz Havza- sı’nda gerçekleşecek 2°C’lik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, ku- raklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini his- settirecektir.

Buna göre etkiler şöyle sıralanabilir:

• Sıcaklık artışı 2030’lu yılların sonuna kadar sınırlı kalacak, bu dö- nemden sonra hızlı bir artış gözlenecek.
• Mevsimsel ve bölgesel farklılıklar göstermekle beraber sıcaklık artı- şının kış mevsiminde 4°C, yazın ise 6°C civarına ulaşması bekleniyor (1960-1990 döneminde göre)

• Kış yağışlarında Türkiye’nin genelinde azalma görülürken bir tek Ku- zey Anadolu’nun doğu yarısında yağışlarda artış görülecek.

24

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı da, Türki- ye’de yıllık ortalama sıcaklığın gelecek yıllarda 2,5°-4°C artacağını, artışın Ege ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nde 4°C’yi, iç bölgelerinde ise 5 ̊C’yi bula- cağını öngörürken, Türkiye’nin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağını ortaya koyuyor.

İklim Değişikliği Eylem Planı, Türkiye’nin özellikle su kaynaklarının azal- ması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme, bunlara bağlı ekolojik bo- zulmalar gibi olumsuz etkilerden önemli ölçüde etkileneceğini öngörüyor.

Ülkemizin sera gazı emisyonları 1990 yılına göre % 115 artışla 2010 yı- lında 401,9 milyon tona yükselmiş, Türkiye sera gazı emisyonu artış hı- zında dünya liderleri arasına girmiştir. Aynı dönemde kişi başına düşen sera gazı emisyonu da 3,39 tondan 5,52 tona yükselmiştir. 2010 yılı iti- bariyle Türkiye’nin sera gazı emisyonlarının % 71’i enerji sektöründen kaynaklanmaktadır.

2023 yılında ülkemizin birincil enerji ve elektrik enerjisi talebinin 2011 yılı rakamlarının iki katına ulaşması öngörülürken, söz konusu talebin karşılanması için ana araçlar olarak fosil yakıtlar (kömür, petrol ve do- ğalgaz), nükleer enerji ve hidroelektrik tanımlandı. Enerji Bakanlığı’nın projeksiyonlarında 2020 yılında 2010 yılına göre ithal ve yerli kömür kul- lanımının % 200, petrol kullanımının % 100’ü aşan oranlarda artacağı öngörülüyor.

25

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Türkiye’nin ise dış ticaret açığının % 41’ini enerji ithalatı oluşturmakta- dır ve karbondioksit salınımı hızla artan bir ülke olarak konumunu koru- maktadır. Küresel rekabet edilebilirlik endeksine göre 61. sırada yer alan Türkiye’de, enerji yatırımlarına yönelik pek çok gelişim olmasına rağmen teşvik mekanizmalarının yetersizliği, mevzuat eksiklikleri, yetişmiş insan kaynağı eksikliği ve teknoloji üretme/geliştirme konusundaki yetersizlik- ler yenilenebilir enerji yatırımlarının önündeki başlıca sorunlardır. Öngö- rüler dâhilinde önümüzdeki 50 yıl içinde dünya genelinde enerji sektörü- ne son 100 yılda yapılan yatırımdan çok daha fazlası yapılacaktır. Ancak bu yatırımların yenilenebilir kaynaklara yöneltilmesinde kamu kesimi ve özel sektörün üzerine ortaklaşa sorumluluklar düşmektedir.

Küreselleşme, hızla artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme ile birlikte enerjiye olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) projeksiyonlarına göre enerji politikaları ve enerji arzına yönelik tercihlerin mevcut durumlarını korumaları halinde dünyada birincil ener- ji talebinin 2007-2030 yılları arasında % 40 oranında artış olacağı gös- terilmektedir. Bu enerji kullanımı artışının dörtte üçünden fazlasının ise yine fosil kaynaklar tarafından sağlanacağı öngörülmektedir. Türkiye ise tükettiği enerjinin yaklaşık dörtte birini üretebilmektedir ve bu yüzden enerji tüketiminin üretimi aşmasından ötürü Türkiye önemli bir enerji ithalatçısı konumundadır. Enerji Bakanlığı verilerine göre enerji arzında ilk sırayı % 32’lik pay ile doğalgaz alırken, bunu sırasıyla % 29,9’luk pay ile petrol, % 29,5 pay ile kömür ve % 8,6’lık pay ile hidrolik dâhil olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları izlemiştir.

Bütün bunlarla birlikte küresel ısınmanın dünya gündemindeki yerini koruması ve fosil yakıtların azalmasıyla beraber alternatif enerji kaynak- larına olan ilgi de artmaktadır. Yenilenebilir enerji potansiyeli oldukça yüksek olan ülkemizde ise yenilenebilir enerjinin enerji arzındaki düşük payı oldukça dikkat çekicidir. Ancak elektrik piyasasındaki liberalleşme ve yapılacak yasal düzenlemelerle birlikte yenilenebilir enerji kaynakları- nın kullanım oranları ile yatırım olanaklarının artacağı düşünülmektedir. Ulusal planlar dâhilinde de ülkede artan enerji talebinin sürdürülebilir biçimde karşılanması noktasında “yenilenebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde istifade edilmesi” amaçlanmaktadır.

Günümüzde dünya nihai enerji üretiminde % 79’luk pay ile fosil yakıtlar ilk sırayı almaktadır. Bunu % 18’lik pay ile yenilenebilir enerji kaynakla- rı ve % 3’lük pay ile nükleer enerji izlemektedir Yenilenebilir enerji pa- yının büyük bölümünü geleneksel biyokütle oluştururken onu sırasıyla

26

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

büyük hidrolik, sıcak su/ısıtma, güç üretimi ve biyoyakıtlar izlemektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi, su ısıtma, seraların ısıtılması, kurutma, aydınlatma, ısınma, kimyasal prosesler gibi çok sa- yıda alanda faydalanılmaktadır. Ancak bu kaynakların özellikle elektrik üretimindeki kullanımı oldukça önemlidir. Dünya elektrik üretiminde ye- nilenebilir kaynakların payı %18 oranındadır. Bu kaynaklardan üretilen elektrikte en büyük payı %16 ile hidrolik kaynaklar almaktayken, bunu biyokütle ve rüzgâr, güneş, jeotermal vb. kaynaklar izlemektedir.

Ege Bölgesi ve Enerji

2011’de yapılan Güney Ege
Bölgesi Yenilenebilir Enerji Ça-
lışma Raporu’na göre Güney
Ege’de bölge illerinin nüfusu
birbirine yakın olmasına karşın
Denizli merkez ilçedeki sana-
yi faaliyetleri ve Muğla’da ko-
naklama yatırımlarının etkisi
sebebiyle elektrik tüketiminin
nispeten fazla olduğu gözlen-
mektedir. Bölgenin Türkiye
elektrik tüketimindeki payı %
3,5 civarındadır. 2000-2009 yıl-
ları arasında bölgedeki elektrik
tüketim değerlendirildiğinde,
2008 yılında yaşanan ekonomik
krizin etkisiyle Denizli ve Aydın’da düşüş gözlenirken Muğla’da turizmin etkisiyle artış devam etmektedir. Bölgede kişi başına enerji tüketimleri incelendiğinde diğer komşu bölgelerden düşük olduğu gözlenmektedir. Denizli (0,19 TEP) ve Muğla (0,20 TEP) illerindeki kişi başına enerji tü- ketim değerleri Türkiye ortalaması olan 0,18 TEP’ten yüksektir. Bölgenin nüfusu ve mevcut ekonomik faaliyetler göz önüne alındığında enerjiye olan ihtiyacın yıl bazında dalgalanmalar gösterse dahi artış göstereceği öngörülmektedir.

Enerji talebinin sürdürülebilir biçimde karşılanabilmesi için ulusal politi- kalar ve küresel yönelimlerde de önemli bir yere sahip yenilenebilir ener- ji kaynaklarından mümkün olan en yüksek ölçüde faydalanılması gereği ortaya çıkmaktadır. Tüm yenilenebilir enerjilerin ortak özellikleri çevreye dost, sürdürülebilir ve yerli kaynaklardan elde edilebilir olmasıdır.

Enerji Dağılımı

27

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bu sayede, tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artan enerji ihtiyacına yö- nelik, çok yüksek fiyatlara ithal ettiğimiz fosil enerji kaynaklarına alterna- tif olarak yerli enerji öne çıkmaktadır. Bodrum Eko Sanayi Sitesi fizibilite çalışmaları sonucunda yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı teşvik edilmiş olacaktır. Esnaf, hane halkları, yapılacak görünürlülük çalışmala- rıyla da diğer sektörler ve çalışanları çevre kirliliği konusunda ve sürdü- rülebilir atık yönetimi konusunda bilgi sahibi olacaklar ve yenilenebilir enerji kaynaklarına talep artacaktır. GEKA görünürlülüğü ile yapılacak duyuru ve tanıtımlarda diğer KSS’lerde de bu sistemlerin kullanılması modeli yaygınlaştırılacaktır.

Türkiye de yerli enerji kaynakları %1’in altında bir kullanımdadır. Ar- tan nüfus ve sanayileşme neticesinde tüketimi artarak enerji ihtiyacının %70’ini ithal etmekte ve enerji bağımlılığını arttıran yakıtlardan karşıla- maktadır. Bu açıdanenerji arz güvenliğine yönelik kaygıların artmasıyla ve enerji fiyatlarındaki yükseliş değerlendirildiğinde, yenilenebilir enerji uluslararası ilişkilerdeki gerginliği azaltabilecek bir unsur olarak karşı- mıza çıkmaktadır. Ayrıca çevrenin korunması, sürdürülebilir atık sistemi ile geri dönüşümün sağlanması açısından Bodrum Eko Sanayi Çarşısı ulu- sal bir model olacaktır. Her gün atmosfere salınan sera gazı miktarında artış, enerji maliyetleri konusunda dışa bağımlılığı artırma ve sürekli baş- kalarına bağımlı bir ülke ekonomisine hizmet etmekten öteye gidemez.

Bodrum Küçük Sanayi Sitesi projesi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde özellikle gelişme yolundaki taraf ülkelerde sür- dürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınmaya yol açacak açık ve destek- leyici bir uluslararası ekonomik sistemi teşvik etmek ve böylece iklim değişikliği sorunlarıyla daha iyi ilgilenebilmelerini sağlamak için işbirliği yapması prensiplerine de uygundur.

Bodrum’daki mevcut bazı büyük turizm işletmeleri de yazın elektrik kul- lanımının çok pahalıya geldiğini, dolayısıyla güneş enerji yatırımlarıyla bir enerji dönüşümü planlamaktalar.

Bodrum’daki diğer KSS esnafı ve çalışanı yaklaşık 650 kişi, bunlar hane halklarıyla birlikte 3900 kişiyi temsil etmektedir. Kurulacak olan Bodrum KSS’den hizmet alacak yaklaşık müşteri sayısı da yaz aylarıyla dengelen- diğinde 16.000 kişi civarındadır. Bodrum’da diğer hizmet sektörlerindeki işletmeler ve bunların hane halkları, toplam 18.000 kişiyi temsil ediyor.

28

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Temiz Üretim Kriterleri

Temiz/sürdürülebilir üretim uygulamaları için sektörler arasında bir kı- yaslama yaparken dayanak oluşturabilecek kriterlere ihtiyaç duyulmak- tadır. Bu kriterlerin, tüm önemli bileşenleri (çevresel, ekonomik, yönet- sel, vb.) kapsaması sonucun doğruluğu ve bu sonuca dayalı uygulamaların başarısı ile sürdürülebilirliği açısından önemlidir.

Bu çerçevede sektörel kıyaslamada kullanılmak üzere dokuz adet kriter belirlenmiştir. Bunlar sektörel yapının çevresel durumunu, ülke ekonomi- sine katkısını ve gelecekteki temiz/sürdürülebilir üretim potansiyellerini değerlendirmek amacıyla oluşturulan kriterlerdir;

Enerji Kullanımı

Türkiye’de sanayi ve hizmet sektörlerindeki enerji tüketiminin ve dağı- lımının belirlenmesi amacıyla TÜİK tarafından yapılan “Sektörel Enerji Tüketim Anketi, 2005” sonuçlarına göre; nihai enerji tüketimi en fazla olan sektör % 72,8 ile imalat sanayidir. Ayrıca enerjinin, üretiminden tü- ketimine kadar geçen tüm süreç içinde çevreye zarar verdiği de vurgulan- maktadır. En yaygın olarak bilinen kirlenme türü petrol, doğalgaz, kömür gibi yaygın olarak kullanılan fosil yakıtlar kaynaklı hava kirliliğidir. Enerji kullanımı temiz/sürdürülebilir üretim uygulamalarında göz önünde bu- lundurulan parametrelerden biridir. Bu nedenle imalat sanayi alt sektör- leri temiz üretim açısından öncelikle kullanılacak kriterlerden biri olarak enerji kullanımı olarak seçilmiştir.

29

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Atıksu Yönetimi

Son yıllarda, atıksuların bertaraf edilmesinde kimi adımlar atılmış olsa da, alınan önlemler sanayileşme ve kentleşmenin hızına yetişememiş, sorun giderek büyümeye devam etmiştir. İmalat sanayinde deşarj edilen atıksuyun % 36’sı arıtılırken geri kalan % 64’ü arıtılmadan alıcı ortama gönderilmektedir. Bu oranlar dikkate alındığında bu çalışma kapsamında imalat sanayi tarafından deşarj edilen atıksu miktarları bir kriter olarak seçilmiştir. Aynı zamanda, temiz/sürdürülebilir üretim uygulamaları göz önüne alındığında deşarj edilen atıksuyun sık kullanılan bir kriter olduğu görülmektedir.

Çevre sorunları ekolojik bozulmaların bir sonucudur. Kentsel kirlenmede ise evsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklar en önemli kirletici kaynak- lardır. Endüstri kuruluşlarının çevreyi kirletmeden üretim yapabilmeleri için uygun yer seçimi ve tesis kurulmadan önce arıtma önlem teknoloji- lerinin değerlendirilmesi hususları büyük önem taşımaktadır. Bu husus- lar yeni kurulan endüstrilerde gerçekleştirilebilir. Bodrum KSS’nin hedefi endüstriyel atıksu arıtım stratejileri ve kullanılabilecek kontrol yöntem- lerini ortaya koyarak, uluslararası mevzuat çerçevesinde atıksu arıtımını yapabilmektir.

Taşınması planlanan Bodrum Sanayi Sitesi’nin merkezden uzakta bulu- nan arazisi merkezi kanalizasyon sisteminden uzakta bir bölgededir. Do- layısıyla bölgede bir drenaj sistemi ve kanalizasyon henüz kurulmuş de- ğildir. Fakat Sanayi Sitesi mimari planlamada kendi arıtma tesisine deşarj yapabilen ve bir ön arıtma sistemini uygulamayı hedeflemektedir.

Bodrum KSS taşınacağı yeni alanda genel olarak endüstri tesislerinin uygulayabileceği standart bir atık kontrol sistemi kurmayı hedefliyor. Endüstriyel atık sularını kendi kuracağı arıtma tesisinde iyi bir şekilde arıtıp belediyenin kanalizasyon sistemine deşarj edilmesi konusunda bir yatırım planlaması yapmayı hedefliyor. Yapı itibarıyla bir KSS olarak planlanan yatırımın hafif ölçekli bir kirlenme oluşturması koşuluyla atık ve artıkların doğrudan veya dolaylı şekilde alıcı ortama verilmesinde uy- gulanması gereken teknik usullere de uyması gerekir. Az atıklı ve atıksız teknoloji, kaynak ve enerjinin en rasyonel biçimde kullanılması ile az atık çıkmasını veya hiç çıkmamasını sağlayan teknolojiler olarak tanımlana- bilir. Bu nedenle çevreyi korumak üzere, üretim sırasında oluşacak her türlü atığın arıtma ve uzaklaştırma bağlamında maksimum kontrolünü sağlamak zorunludur. Hava ve su ortamlarımızın ülkemizde de diğer ül- kelerde geçmişte olduğu gibi bedava bir mal gibi görülmesi sonucu halen

30

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

büyük bir kirlilik sorunu ile karşı karşıyayız. Sürdürülebilir sanayi geliş- me stratejisini içerisinde çevre öğesi ihmal edilmemeli ve doğal kaynak- larımızı korumak üzere “su kirliliği kontrolü”, sanayi bazında mutlaka gerçekleştirilmelidir.

KSS dükkanlarında kullanılacak verimli su armatürleri, yağmur suyu ve gri su kazanım sistemleri sayesinde binanın toplam yıllık su tüketimi, standart binalara oranla yaklaşık % 50 oranında azaltılacaktır.

Binada peyzaj tasarımında mümkün olduğunca o bölgenin iklimine uy- gun, az su tüketen bitki tipleri tercih edilmeli ve sulamada yağmur suyu ve gri su sistemleri kullanılarak şebeke suyu kullanımı azaltılmalıdır. Bu sayede peyzaj su tüketiminde % 50’den fazla tasarruf sağlanabilir. Çatı alanlarından gelen sular iki adet havuzda toplanıp şebeke suyu daha az harcanacaktır.

Katı Atık

21. yüzyılda ülkemizde halen katı atıkların büyük bir çoğunluğunu oluş- turan çöpler için bertaraf yöntemi olarak, toplayıp uzaklaştırma işlemi uygulanmaktadır. Bu yöntem, Bodrum’da da aynıdır, belediye tarafından toplanıp belirlenen alana döküm işlemi olarak yapılmaktadır. Turizm açı- sından ülkemize katkı sağlayan beldelerin başında gelen Bodrum’da da atıkların, farklı farklı mekanlarda gelişi güzel olarak orman içinde ya da deniz manzaralarına sahip alanlarda, açıkta depolama yöntemi ile berta- raf edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Oysa katı atık değerlendirmesinde en ilkel uygulama olan ve çevreye etkilerinin maksimum düzeyde olduğu saptanan düzensiz depolamadan en kısa zamanda vazgeçilmesi gerek-

31

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

mektedir. Böylece hem düzensiz depolamadan kaynaklanan olumsuz çev- resel etkiler önlenecek hem de turizm kaynaklarının zarar görmesi engel- lenecektir. Düzenli depolama alanlarının belirlenmesi sürecinde coğrafi bilgi sistemi ve uzaktan algılama teknik ve olanaklarından yararlanarak yer seçimi kararlarının üretilmesi doğruluk ve güvenilirliği arttıracaktır.

Son yıllarda katı atıklardan kaynaklanan sorunlar, ülkemizin önemli çev- re sorunlarının başında gelmektedir. Hızlı nüfus artışına, kentleşmeye ve sanayi faaliyetlerine paralel olarak, kişi başına üretilen katı atık mikta- rı da artmaktadır. Bu artışın devam etmesi ve düzensiz katı atık döküm alanlarının sağlıksız olması nedeniyle, son yıllarda katı atıkların sağlıklı ve ekonomik bir biçimde uzaklaştırılması konusu, geçmiş yıllara nazaran daha da önem kazanmıştır.

Bir yerleşim bölgesi için sanayi tesislerinin kurulacağı bölgenin belirlen- mesi ve belirlenen bölgenin imar planlarının yapılması çok önemlidir. Bu işlem yapılırken bölgenin jeolojik yapısı, yer altı ve yerüstü su kaynak- larının durumu, yerleşim ve tarım alanlarına uzaklığı, hakim rüzgarların yönü, koruma bandları zorunluluğuna uyum gibi konular dikkate alın- malıdır. Bilindiği gibi imar planlarını yapmak yerel yönetimlerin temel görevi olup; bu görevi belediye sınırları içinde belediyeler; dışında ise il özel idareleri sürdürmektedir. Bu planlar yapılırken yerel yönetimler ile Sanayii Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, sanayi kuruluşlarının örgüt- leri, tarım ve enerji sektörü temsilcileri ile yakın bir işbirliği yapılmalı ve plansız tesis yapımına izin verilmemelidir.

Arıtma

Öncelikle kurulacak olan Bodrum Sanayi Sitesi üyelerinin kullanım ihtiyaç- larına göre ön etüt raporu hazırlanmalıdır. Bu çalışmada kullanılacaktek- noloji, inşaat standartları, yatırım maliyetleri detaylı incelenmelidir. Bu an- lamda yapılacakfizibilite çalışması, mevcut durum tespiti, ekonomik durum ve maddi kaynaklar, finansman, öz kaynak, hibe, kredi olanakları, atıksu arıtma sistemi alternatiflerinin belirlenmesi, deşarj veya yeniden kullanım seçenekleri, arıtma tesisi için teknoloji alternatifleri, arıtma ihtiyaçları, tek- nolojik alternatiflerinin kavramsal tasarımı, maliyet karşılaştırması konu- larını kapsamalıdır. Ayrıca bu kapsamda arıtma tesisi tasarım projesinin yapılması ile coğrafi konum ve bilgiler, enerji temini, ulaşım durumu, taşkın riski, inşa maliyeti, arazi ıslah maliyeti, gelecekte tesisin genişletilebilme imkânları vb. hususların belirlenmesi de ele alınmalıdır.

32

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Tehlikeli Atık

İmalat sanayi kaynaklı katı atık miktarının 1,2 milyon ton’u tehlikeli atık niteliğindedir. Üretilen bu tehlikeli atık miktarına karşılık Türkiye’de sa- dece bir adet tehlikeli atık düzenli depolama alanı ve atık yakma tesisi bulunmaktadır. Oluşan atık miktarı ile karşılaştırıldığında tek bir tesisin kapasitesinin bu atıkları bertaraf etmek için yetmeyeceği açıktır. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yürürlüğe girecek olan yeni yönetmeliklerin uygulanması, tüm çevre konularında olduğu gibi yatırım- ları gerektirmektedir. Temiz/sürdürülebilir üretim uygulamaları incelen- diğinde tehlikeli atığın önemli bir kriter olduğugörülmektedir.Tüm bu unsurlar ele alındığında temiz/sürdürülebilir üretim için öncelikli sektör belirlenmesinde kullanılacak kriterler arasına tehlikeli atık üretimi de da- hil edilmiştir.

Hava Emisyonları

Son yıllarda endüstriyel sanayi tesislerinin yer seçiminde yapılan hatalar ve endüstri emisyonlarının etkili bir şekilde takip edilememesi, dünyada 1960’lı yıllarda çözülmüş olan yerel hava kirliliği sorunlarının ülkemizde hızla artmasına neden olmuştur. Bunun yanında Türkiye için sera gazı sa- lım hesapları incelendiğinde elektrik üretimi ve sanayi sektörünün 1990- 2003 döneminde CO2 salımlarındaki artışlara en fazla katkıda bulunan sektörler olduğu görülmektedir. Hava emisyonları temiz/sürdürülebilir üretim uygulamalarında da önemli görülen kriterlerden biri olup, bu ne- denle hava emisyonları incelenen kriterler arasına dahil edilmiştir.

İmalat sanayi alt sektörlerinden kaynaklı sera gazı salımları hem enerji kullanımı kaynaklı salımları hem de endüstriyel proseslerden kaynaklı salımları içermektedir.

33

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sektörel İstihdam

Bir sektörün istihdam oranı o sektörün ekonomiye katkısının ve iş yarat- ma potansiyelinin bir göstergesidir. Bu nedenle, imalat sanayi alt sektör- lerinde istihdam edilen kişi sayısı bu çalışma kapsamında kullanılacak olan kriterlerden biridir.

Bodrum Eko Sanayi çalışmaları sırasında kayıt dışı istihdamın azaltılması ve yeni sosyal güvenlik teşvikleri konusunda sanayi esnafının bilinçlen- mesi, kayıt dışı istihdamın il veya bölge ekonomisine etkileri ve sosyal güvenlik teşvikleri gündeme geldi. Muğla ve Bodrum’un en büyük sorunu olan sezonluk istihdam sonucu kayıt dışılık artarken, işgücünde kalifiye eleman ile nitelikli bir iş sunumu yerine daha ucuz, kalitesiz ve niteliksiz iş gücü sunumunu tercih etmeleri, inşaat ve diğer alt yapı hizmetlerin- de maliyeti artırırken, elde edilen ekonomik gelir de sadece günü kur- tarmaktadır. Projemizin oluşturacağı farkındalık sonucunda Bodrum’un ekonomik getirisinin 12 aya kadar yayılarak, yeni iş imkanlarının oluştu- rulmasıyla sezonluk çalışmaların süreleri uzayarak hanelere yeni ekono- mik girdiler sağlanabilecektir.

Yine Muğla ve Bodrum’un en büyük sorunu olan sezonluk istihdam so- nucu kayıt dışılık artarken, işgücünde kalifiye eleman ile nitelikli bir iş sunumu yerine daha ucuz, kalitesiz ve niteliksiz iş gücü sunumunu tercih etmeleri, inşaat ve diğer alt yapı hizmetlerinde maliyeti artırırken, elde edilen ekonomik gelir de sadece günü kurtarmaktadır. Bodrum Eko Sana- yi Çarşısı fizibilite çalışmaları ile bölgedeki yenilenebilir enerji kaynakları konusunda mevcut durum ve yenilikçi katkılar belirlenecek, sürdürülebi- lirliği konusunda çözümler ve elde edilecek verilere göre KSS esnafları- nın konu ile ilgili bilinçlenmesi ve mevcut ürünlerin kullanım teşvikleri sağlanacaktır.

Bodrum Ticaret Odası raporlarına göre Bodrum’un en büyük sorunların- dan biri de işletmelerin herhangi bir analiz ve planlama yapmadan, kısa süreliğine ve bilgisizce işyerleri açmaları ve ayakta kalabilmek için kayıt dışı yollara saptığı, ucuza satabilmek çabası ile kaliteyi arka plana itmesi gerçeğidir. Yapılması gereken ise, mevsimsel istihdam şartlarını düzelte- bilecek programlar geliştirmektir. Bodrum’daki işletmelerin % 46,7’sinin sektörel gelişmeleri izlememeleri ya da nadiren izlemeleri son derece sa- kıncalı görülmektedir. Günümüzün başarılı işletmeleri sürdürebilir reka- bet avantajı sağlamak için ilişkili sektörleri de gözlemlemektedirler.

34

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sanayi Çarşısı Parselleri

Muğla yöresindeki çoğu turizm yatırımcıları planlı davranmadıkları ve alt yapıdaki eksikliklerden dolayı yılın 3 ile 6 ay arası kazanç girdisi sağlaya- bilmektedir. Projemiz sonucunda yenilikçi teknolojiler ve sürdürülebilir çevresel yaşam döngüsü ile alt yapısı oluşturulacak Bodrum Eko Sanayi Sitesi, yeni istihdam olanakları, hane girdileri, yenilenebilir enerji sektö- rünün çevresel etkileriyle ürünlerin gelişimine destek olacaktır.

Kış nüfusu yazın yaklaşık 10 kat büyüyen Bodrum’da turizme endeksli 3-6 aya sığdırılan ticari yatırımlar hızlı para kazanma ya da (çoğunlukla) iflasla sonuçlanıyor. İstihdam sorunu ‘Büyük Turizmin Pazarı’nın sektörel kurumsallaşmanın içinde çözülecekken, gelir dağılımındaki dengesizlik, bir takım sosyal problemleri de beraberinde getirmektedir. Muğla ili inti- har, boşanma oranlarındaki artışa ve göç sorunlarına çözüm bulamazken, ekonomik alanda bölgenin nitelikli eleman ihtiyacı sorunları daha da bü- yümektedir.

Bodrum Eski Sanayi Çarşısı’nın taşınmasıyla kurulacak yeni Bodrum Kü- çük Sanayi Sitesinin yenilikçi bir yaklaşımla yapılanması nedeniyle; ku- rumsallaştırma çalışmaları çerçevesinde işletmelere kurumsal destekler sağlanarak kapasite ve verimliliğini artırma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Tüm işletmelerde kurumsal kapasitenin artırılmasıyla ilgili danışmanlık hiz- metleri esnasında kayıtlı istihdam süreci de eş zamanlı olarak ele alınacak ve uygulamadaki önemi vurgulanacaktır. Bu işletmelerde, kurumsallaş- tırma sürecinin doğal çıktılarından biri olarak kayıtlı istihdam sürecinin doğrudan desteklenmesi beklenmektedir.

35

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum’da sanayi çarşısı esnafının sosyal bilincinin ve kapasitesinin artı- rılması çalışmaları sürdürülebilir çevre ve Mesleki Eğitim Merkezi çalış- maları birlikte yürütülecektir. Sanayi Çarşısı tamamlandığında yapılması planlanan çalışmalar;

-Kayıt dışı istihdamla müca- dele konusunda ilgili yerel aktörlerin kapasitelerini artırmak,

-Kayıt dışı istihdamın azal- tılması için yenilikçi uygu- lanabilir faaliyetleri teşvik etmek,

-Kayıtlı istihdamın daha ca- zip bir seçenek olduğunu gösterecek şekilde çalışan- lar ve işverenler arasında sosyal güvenlik konusun- daki farkındalık düzeyini artırmak,

-Bölgesel ve yerel düzeyde kayıtlı istihdamı teşvik etmek için etkili yön- temler bulmak,

-Sektörel veya şirket bazlı kurumsallaşmayı desteklemek yoluyla kayıtlı istihdamın artırılmasıdır.

Ayrıca esnafla yapılan veri tabanı oluşturma çalışmalarında aşağıdaki ko- nularla ilgili eğitim talepleri gelmiştir;

-Sanayi Sitelerinde Hizmet, Ürün ve Süreç Yönetimi
-Mesleki Kapasite ve Sosyal Güvenlik Bilincinin Artırılması
-Uygulamalı İş Güvenliği ve Risk Eğitimleri
-Sanayilerin Teknolojik Dönüşümlerinde Yenilikçi Yaklaşımlar
-Geçici İstihdam Sorunları, Çözüm Yolları ve Kayıtlı İstihdama Dönüş-

türülmesi
-Yenilenen Teşvik Programları ve Kayıtlı İstihdam Üzerindeki Etkileri -Kişisel Gelişimin ve Mesleki İdealizmin Artırılması
-Küçük Sanayi Sitesi İşletmelerinde Kurumsallaşma Bilinci -İnovasyon Girişimleri, e-ticaret ve Yenilikçi Pazarlama Teknolojileri -Yeşil Sertifikalı İşletmeler ve Çevre Bilinci
-Eko Sanayi Sistemlerinde Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Makine

Parkları

36

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum Su Sorunu ve Su Yönetimi

Bodrum Yarımadası, coğrafi ve ekonomik özelliği nedeni ile Türkiye’nin en önemli yerleşim merkezlerinden birisidir. Bölge, eğlence ve turizm merkezi haline gelmiştir. Bodrum Yarımadası üzerinde yaşayan bütün nüfusun (yerli ve turistik nüfus) içme ve kullanma suyu ihtiyacı, günde- min ilk sıralarında yer almaktadır. Bodrum Yarımadası, tarih boyunca içme ve kullanma suyu yönünden sıkıntı çekmiştir. Son yıllarda bu sıkıntı bölgenin artan turistik değeri nedeni ile özellikle yaz aylarında had saf- haya ulaşmaktadır. Bodrum Yarımadası, kendi su ihtiyaçlarını sağlayacak güvenli ve sürekli su kaynaklarına sahip değildir. Su temin edilebilecek muhtemel kaynaklar da, bölgeden maalesef uzakta bulunmaktadır.

Bu çalışmada, Bodrum Yarımadasının içme ve kullanma suyu sıkıntısı ol- duğu ve ihtiyaçların yaz dönemlerinde mevcut kaynaklardan karşılana- madığı tespit edilmiştir. Gelecekteki su ihtiyaçları da düşünülerek, bölge- nin nüfus projeksiyonları 2100 yılına kadar yapılmış ve içme-kullanma suyu ihtiyacı bu nüfusa göre belirlenmiştir. Bu bağlamda, Bodrum Yarı- madasının su ihtiyaçlarının kısa ve orta vadede Milas yakınlarındaki su kaynaklarından temin edilmesi ekonomik bakımından daha uygun ola- caktır. Daha uzun vadeli su ihtiyaçlarının ise Ekinambarı veya Dalaman Akköprü Barajı’ndan temin edilmesi önerilmektedir.

37

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Tatlı su kaynakları doğanın en kritik kaynaklarından birisidir. Turizm endüstrisinde oteller, yüzme havuzları, golf sahaları ve insanlar aşırı su tüketimine meyillidirler. Bunun sonucunda da su temininde sıkıntılara ve fazla miktarda atık su oluşmasına yol açar. Akdeniz havzasında, turizm sektörü de dâhil olmak üzere, kurak ve yarı kurak bölgelerde su kıtlığı önemli bir problem haline gelmiştir.

Dünya turizm organizasyonu ise, sürdürülebilir turizm endüstrisi için suya büyük önem vermektedir. Turizm sektöründe su yönetimi, su temini ve ihtiyaçlar arasındaki zıtlık, iklim değişikliği ve kuraklığın etkileri nede- niyle suyun önemini vurgulamıştır.

Araştırma alanının jeolojik yapısı ve su tutma özelliği

Araştırma bölgesindeki mevcut birimlerden karbonat kökenli olan kireç- taşları geçirimli bir yapıya sahiptir. Bu kayaçlar, denize en yakın bölgeler- de yer almaktadır. Geçirimsiz tabakalar ise genelde anakaraya doğru, iç kesimlerde bulunmaktadır. Bu oluşum nedeni ile geçirimli bir yapısı olan karbonatlı kayaçlar, aldıkları suyu hemen denize iletmektedirler. Bu ne- denlerden dolayı, inceleme alanı, yüzeysel sular, kaynak suları ve yeraltı suyu bakımından denize yakın olan kısımlarda fakirdir. İç kesimlerde ve geçirimsiz tabakaların denize yakın kısımlarında yeraltı suyu ve kaynak suları daha fazladır. Karaova ve Milas bölgelerindeki yeraltı su rezervleri bu durumla bağlantılı olarak açıklanabilir.

38

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum Yarımadası’nda düzenli akıma sahip bir akarsu bulunmamakta- dır. Dolayısıyla Yarımadaya herhangi bir baraj yapmak mümkün değildir. Yarımada genelindeki tek su tutma yapısı olarak Mumcular Barajı yapıl- mıştır. Bu durum, özellikle kış mevsiminde düşen ve hem Mumcular Bara- jı, hem de yeraltı suları için son derece önemli bir yere sahip olan yağışları öncelikli olarak inceleme konusu yapmıştır. Bölgede, son yıllarda gözle görülür bir şekilde yağış miktarlarında düşüş gözlemlenmiştir. Özellikle 2005-2009 yılları arasında kurak bir periyot geçiren Bodrum Yarımada- sında, Mumcular Barajı’nın 19 milyon metreküp’lük toplam su hacmi, 5 milyon metreküp seviyesine gerilemiştir. Fazla su tüketimi ve yetersiz ya- ğışlar nedeniyle yeraltı suyu rezervleri olumsuz bir şekilde etkilemiştir. 2006, 2007, 2008 yıllarında, yaz mevsimlerinde yaşanan su kesintileri sadece Bodrum ilçe merkezini değil, tüm yarımadayı etkilemiştir.

Bodrum’da su sorunu şu şekilde tarif edilebilir:
-Mevcut su kaynaklarının (yeraltı ve yerüstü suları) aşırı nüfus nedeniyle ihtiyaçlara cevap verememesi,
-Yeraltı suyunun aşırı çekimi nedeniyle tuzlu su girişiminin iç kesimlere taşınması,
-Tarım topraklarının turizm sektörü tarafından istila edilerek, otel, tatil köyleri, 2. konut ve diğer yapılaşmalar nedeniyle tahrip edilmesi,
-Orman ve tabiatın tahrip edilmesi,
-Mevsimsel aşırı nüfus değişimleri nedeniyle yaşam kalitesinin düşmesi, -Tarihi alanların tahrip edilmesi,
-Kaçak inşaat atıkları ve atık suyun denize deşarj edilmesi nedeniyle olu- şan çevre kirliliği problemleri,
-Turizmin pik zamanlarındaki atıksu debilerine göre projelendirilmiş arıtma tesislerinin, kış sezonunda verimli çalışmaması.

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı Projesi de bir KSS kurmanın ötesinde, çevreye daha az zarar verecek ve mümkün tüm doğal dengeleri koruma prensibiy- le oluşturuldu. Kendi teknik altyapısını kurarken Bodrum Yarımadası’nın su sorununu gözeterek yağmur sularının yeniden kullanımı için havuzlar oluşturma düşüncesindedir. Doğal arıtma sistemleriyle kazanılan suları çevre sulamasında kullanmayı planlayan kooperatif yönetimi, suyu her şart altında koruma prensipleri oluşturdu. Zaten jeolojik olarak iki tepe- nin arasındaki boğazda kalan sanayi arsamız, doğal bir yağmur suyu top- lama merkezi olacak.

39

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sanayide ise daha az su kullanan çevreye duyarlı teknolojilerin kullanıl- ması, oluşan atık suların geri dönüşümünün sağlanarak sanayide yeni- den değerlendirilmesi sağlanmalıdır. Evsel ve endüstriyel arıtma tesisleri- nin sürekli olarak işletilmesi sağlanmalı, bunun için elektrik ücretlerinde indirim yapılması gibi ekonomik araçlar devreye sokulmalı ve denetimler etkinleştirilmelidir. Atıksu arıtma tesisleri olmayan yerleşimlerin ve sa- nayilerin ivedilikle uygun tesisleri kurmaları sağlanmalıdır.

Bodrum Yel Değirmeni

Su Sorununa Yerel Çözümler

Bodrum bölgesi ılıman iklimin uzun olmasından dolayı aylar boyunca yağmur almadan geçirebilmekte. Bu başlı başına suyun iktisatlı kullanı- mını ve suyun yönetimini gerekli kılmış ve geleneksel yöntemlerle kuru- lan kuyular ve sarnıçlar yüzyıllarda beri kullanılmaktadır. Sarnıçlar su bu- lunmayan yerlerde, yağmur suyunu depolayıp kullanılmak üzere yapılan yapılardır. Sarnıçlar çevrenin eğilimine göre, toprak üstü yağmur sularını toplayacak yerlere konuşlandırılmıştır. Su kanallarından gelen su, taşlarla süzüldükten sonra, toprak seviyesinde açılan oluktan sarnıca akar. Bod- rum bölgesinde bahçelerde tarımsal kullanım amaçlı kullanılan kuyular dışında kamusal anlamda kullanılan yaklaşık 200 adet sarnıç bulunmak- tadır. Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alı- nan yağmur suyu biriktirilirdi. Daha eski dönemlerde de suyu bir mahalle

40

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

ya da kent halkı tarafından kullanılmak üzere, çok daha büyük boyutlarda sarnıçlar yapılırdı. Halk arasında kümbet diye de tarif edilen bu sarnıçlar uzun geçen yaz aylarında insanların su ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Genellikle dairesel formlu kümbet şeklinde yapılmışlardır. Ancak az sayı- da da olsa, küçük bir tüneli andıran ve dikdörtgen temel üzerine oturtu- lanlarına da rastlanır. Sarnıçlar su toplama yeri ve depoları olarak yapıl- mış ve kullanılmışlardır. Bir kısmı bu amaçla halen kullanılmakla birlikte, Bodrum merkezdekiler başta olmak üzere yarımadada turizmin yoğun olduğu yerlerde kapılarına bir demir parmaklık konulduğu ve kilit vu- rulduğu görülür. Mühendislik diliyle söylemek gerekirse; sarnıçlar birer sanat yapısıdırlar.

Bölgede yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı çok eski çağlara da- yanmaktadır. Örneğin su pompalanması, yiyeceklerin öğütülmesi, kuru- tulması, suyun ısıtılması ve yelkenli gemilerde yenilenebilir enerji kay- nakları kullanılmaktaydı ancak sanayi devrimi ve buharlı makinelerin keşfi ile Avrupa ve Amerika’da yenilenebilir enerji kaynaklarının kulla- nımda azalma söz konusu olmuştur.

Sadece sanat tarihî ve mimari açıdan değil, sarnıçlar, bugün de yol ke- narlarında bulunanlar, eski devirlerdeki ulaşım yollarının belirlenmesine yardımcı olduklarından, tarihî coğrafya açısından önem taşıyorlar. Sarnıç- larda, daire şekilli istinat duvarı üzerini örten kubbe, taşların ters gerilim tekniğine göre dantel gibi işlenip örülmesiyle ayakta durur ve tam tepe- sinde kilit taşı yer alır.

41

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Su havzaları

Önemli iklimsel değişikliklerin yaşandığı günümüzde doğal su kaynakla- rının gün geçtikçe azalması ve mevcut kaynakların dolaylı ya da doğrudan kirletilerek kullanılmaz hale getirilmesi insanlığın karşılaştığı en önemli problemlerden biridir. Küresel ısınmanın da etkisiyle hızla yok olmaya yüz tutan doğal kaynaklarımızın sınırlı kapasitelerinin olumsuz gelişme- leri önlemek için ekonomik ve çevresel faktörlerin dengesini gerektiren sürdürülebilir gelişme ve yönetim stratejilerinin geliştirilmesi ve uygula- maya konması gerekmektedir.

Sanayileşme ve beraberinde hızlı nüfus artışı görülen merkezlerde bulu- nan denizler, verimli su havzalar ve hava hızlı bir şekilde kirlenmektedir. Her ne kadar günümüzde bir çok işletmenin arıtma ve temizleme ünite- leri olsa da uzun zamandır süregelen kirlilik sonucunda artık doğal su kaynakları sosyo ekonomik sistemin gittikçe artan ihtiyaçlarını karşıla- yamaz duruma gelmiştir. Günümüzde bu olumsuz tablodan kurtulmanın tek yolu çevresel ve ekonomik dengeleri bütünleşik olarak değerlendiren bir sürdürülebilir yönetim stratejisi geliştirmektir. Sürdürülebilir bir çev- re yönetim programının geliştirilerek uygulanması; verimli, güvenilir, ve düzenli olarak güncellenen su kaynakları ve atık su üretim veritabanının kurulumu ile mümkün olacaktır.

42

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Projedeki Yeşil Bina Kriterleri

Bodrum Küçük Sanayi Sitesi için imar planına işli alan tarım arazisi değil- di ve öncelikle zeytin ağaçları sökülerek başka bir araziye taşınacak. Ya- pılacak proje ise konum itibariyle Yeşil Bina koşullarını yerine getirecek. Sanayi sitesi içinde araç kullanımından kaynaklı çevre kirliliğini azaltmak kullanılmak üzere bisiklet parkları oluşturulacak. Gece görüşüne uygun ve ışık kirliliğini azaltmak amacıyla özel iç ve dış aydınlatma tasarımı özenle yapılacak. Ayrıca kooperatif üyelerinin Yeşil Bina tasarım ve inşaat prensiplerini uygulamak konusunda bilgilendirmek amacıyla Yeşil Bina Prensipleri Rehberi oluşturulacak.

Dükkan içlerinde su kullanımını en aza indirecek yüksek verimli ve sen- sörlü bataryalar kullanılacak. Rezervuar ve pisuvarlarda yağmur ve dre- naj suyu kullanılarak şebeke suyu kullanımında tasarruf planlanıyor. Dü- şük debili rezervuar ve pisuvar seçilerek atıksu oluşumu azaltılacak ve kanalizasyon sisteminin yükü hafifleyecek.

Peyzaj alanlarında tamamen yağmur ve arıtılmış su kullanılacak ve müm- kün olduğunca az su tüketen, su ihtiyacı az olan yerel bitkiler tercih edi- lecek. Bütün sulama sistemi damlama sulama olacak. Ayrıca nem ölçer cihazı sisteme dahil edilerek daha verimli sulama sistemi planlanıyor.

43

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Enerji etkin bir bina inşa etmek için tasarım aşamasında dikkate alınan enerji tasarruf projeleri, inşaat sırasında uygulamaya alınacak.

Bina cephelerinde doğal havalandırma alanları oluşturacak cam modüller planlanıyor. Yine aynı prensiple doğal aydınlatma konusu ele alınacak.

Doğal hava koridorları oluşturularak yazın binaları soğutmak için harca- nacak olan enerjide tasarruf edilecek, ayrıca dükkanların çalışmadığı ak- şam saatlerinde güneş panelleri ile üretilecek elektrik yağmur suyunun toplanacağı iki havuzu soğutarak yaklaşık 4 günde eriyecek buz kütleleri oluşturacak ve bunlar dükkanların klima sistemlerinde kullanılacak.

Binadan çıkacak hafif atıkların değerlendirilmesini sağlamak amacıyla metal, plastik, kâğıt, cam ve karton atıklar, farklı kaplarda ve bina için- de kolay ulaşılabilir alanlarda kontrollü bir şekilde toplanarak yeniden değerlendirmek için geri dönüşüm tesislerine gönderilecek. Yerel eko- nomiye katkıda bulunmak ve nakliye kaynaklı yakıt tüketiminden dolayı oluşan çevre kirliliğini önlemek amacıyla yerel malzeme kullanılacaktır. İnşaat maliyetinin % 30’u geri dönüştürülmüş malzeme ve % 75’i yerel malzeme kullanılarak gerçekleştirilecek.

İç mekânlarda kullanılan yapıştırıcı, dolgu, boya ve kaplama malzemele- rinin düşük zararlı uçucu madde olmasına dikkat edilecek. Bina kullanı- cılarına sağlıklı ortamlar sağlamak için, bina içerisine ASHRAE 62.1.2007 standardına göre % 30 daha fazla taze hava verilmesi hedefleniyor.

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı Projesi çevre boyutu itibariyle sürdürülebilir kalkınmayı, sektörel gelişme bazında inceleyip, eko sanayileşme strateji- lerine dikkat çekmeyi hedefler.

Çarşıdaki dükkanlar yanı sıra, mesleki eğitim merkezi, sağlık merkezi, spor tesisleri, sosyal tesisler gibi ek birimlerin de kurulması planlanmak- tadır.

Belirtilen bahiste yenilikçi bir sanayi sitesi ister istemez nasıl bir işletme mantığıyla çalıştırılacağını başında belirlemeyi gerekli kılıyor. Geleneksel yöntemlerin yenilikçi teknolojilere dönüştürülmesini teşvik etmek ve ye- nilikçi teknolojileri uygularken ortaya çıkacak ek maliyetlerin uzun vadeli değerlendirmesi stratejik yatırım planlaması içinde varolmalıdır.

44

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Projede saha çalışmaları, güneş enerjisi, katı atık, su yönetimi potansiyeli değerlendirme çalışmaları, teknik, çevresel ve planlama kısıtlarının ay- rıntılı çalışılması, ilgili kurumlarla çalışmalar, sistem tasarımı ve yerleşim planı, finansal çalışmalar, sürdürülebilir üretim değerlendirmesi ve yeni- lenebilir enerji kaynakları potansiyeli, konusunda uzman firma tarafın- dan veya teknik danışmanlar tarafından yapılacaktır. Daha sonra teknik, ekonomik ve çevresel analizler yapılarak uygulanabilir olanaklar belirle- necek, sürdürülebilirlik koşulları belirlenecek ve en son uygun maliyetler hesaplanacaktır.

Yangın ve afet müdahale sistemleri, ana güvenlik planı içinde yer almalı ve 24 saat kamera ve uyarı sistemleri görevlileri anında müdahale ede- bilecek şekilde planlanmalıdır. Duman ve ısı dedektörleri havalandırma sistemleriyle organize halde olmalı ve uzaktan erişim sistemleriyle her an kontrol altında olmalıdır.

İlk yardım ve sağlık birimleri, düzenli ilk yardım ve ilişkili eğitimlerle sa- nayi esnafının donanımını ve farkındalığını artıracak şekilde planlanma- lıdır.

45

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum Eko Sanayi Çarşısı Fizibilite Raporu

Teknik Raporlar

46

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum Güneş Enerjisi Uygulama Analizi

Prof.Dr. Raşit Turan

Türkiye’ye ulaşan güneş enerjisinin yarısına sahip olan Almanya’da dün- yanın en büyük fotovoltaik sistemi var. Bu şekilde hem istihdam sağlıyor, hem teknoloji üretiyor hem de temiz enerji sağlıyor. Almanya’da kullanı- lan sistemlerin çok büyük bölümü çatılarda, hepsi şebekeye bağlı ve de- polama yapılmıyor.

Türkiye için bir şebeke daha doğrusu herkese enerji dağıtan bir havuz düşünün ve bu havuza güneşten, rüzgârdan, doğal gazdan, jeotermalden ve hatta nükleer santralden enerji sağlanıyor. Yapılması gereken bu ha- vuzdaki enerjiyi doğru bir şekilde dağıtmak ve eğer akıllı bir şebeke ku- rularak, o sistemin yürütümü sağlamak. Güneşin en yüksek olduğu saatte enerji güneşten sağlanıyor, akşama doğru ışık zayıfladığında, rüzgâr ya da doğalgaz santrali devreye giriyor yani birden fazla enerji kaynağıyla bes- lenen bir sisteme sahip olmak, enerji sorununu çözmek demektir.

Almanya’da güneş santrallerinden elde edilen enerji, tam kapasiteyle ça- lışan 20 nükleer santralden elde edilen enerjiye eşit Almanya’da güneş santralleri yılda 22 gigawatt-saat elektrik üretiyor. Bu miktar tam kapasi- teyle çalışan 20 nükleer santralden elde edilen enerjiye eşit. Alman Hü- kümeti Fukushima nükleer felaketinden sonra nükleer enerjiden vazgeç- meye karar verdi. 8 nükleer santrali kapatan Almanya kalan 9 tanesini de 2022 yılına kadar kapatmayı planlıyor. Nükleer enerji yerine rüzgâr, gü- neş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılıyor. Almanya Muenster’deki Yenilenebilir Enerji Endüstrisi Enstitüsü başkanı Norbert Allnoch güneşin yoğun olduğu özel günlerde ulusal şebekeye saatte 22 gigawatt güneş enerjisi aktarıldığını belirterek bu rakamın da gün orta- sında ülkenin toplam elektrik ihtiyacının %50’sini karşıladığını söyledi. Daha önce hiçbir yerde hiçbir ülkenin bu miktarda fotovoltaik elektrik enerjisi elde etmediğini söyleyen Allnoch Almanya’nın son haftalarda 20 GW’a yaklaştığını, ama ilk defa bu rakama ulaştığını belirtiyor. Almanya devletin yenilenebilir enerji kaynakları için sağladığı destek sayesinde dünya lideri olmuş durumda. Ülkenin yıllık toplam enerji ihtiyacının % 20’si de bu yenilenebilir kaynaklardan karşılanıyor. Almanya’daki güneş santrallerinin toplam kapasitesi dünyanın geri kalanındaki güneş santral- lerinin toplam üretim kapasitesine eş kapasitede. Almanya yıllık elektrik ihtiyacının da yaklaşık % 4’ünü sadece güneşten sağlıyor.

47

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Hazırlanan raporda Samsun, Antalya illeri ve Bodrum ilçesi incelenmiştir. Karşılaştırma Almanya’nın en güneyindeki illerden Münih incelenmiştir.

Yukarıda verilen sıcaklık değerleri, yılın en sıcak ayındaki en yüksek orta- lama sıcaklık değerleridir.

Yukarıda illerin yıllık toplam güneşlenme süreleri verilmiştir. Orta Kara- deniz illeri güneşlenme süreleri coğrafi konumlarına paralellik göster- mektedir. Münih’in Güneşlenme süresi ise oldukça aşağıda kalmaktadır.

48

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Yukarıda ki tabloda illerin en çok güneşlendikleri aya ait 1 m2’ye düşen en yüksek güç karşılaştırılmıştır. Bu güçler yere optimum açı ile yerleşti- rilmiş düzlemlere düşen güçtür.

Yukarıda ki tabloda illere ait optimum açıda yerleştirilmiş 1’er m2’lik düzlemlere düşen yıllık enerji (radyasyon) miktarları verilmiştir. Orta Karadeniz illerinin dahi Almanya’nın en güneşli bölgesinden daha fazla radyasyona tabi olduğu görülmektedir.

49

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Kurulu Güç Mikt. / Birim Gider

FV Modül [Euro/ watt]

İnvertör [Euro/ watt]

Konstrüksüyon [Euro/watt]

Montaj [Euro/ watt]

Elektrik- sel Mal- zeme ve Kurulum [Euro/ watt]

Diğer

Toplam [Euro / watt]

1MW ve üzeri Sistemler

0,5

0,13

0,15

0,15

0,15

0,12

1,2

10 MW 0,46 0,11 0,13 0,12 0,12 0,06 1

Fotovoltaik sistem kurulumundaki temel giderler modül maliyeti, inver- tör, konstrüksiyon, montaj ve kablolamadır. Projeye göre zemin betonla- ma gibi ek maliyetler oluşabilir.

İncelenen illere 1’er KW lık sistemler kurulduğunda yıllık üretim miktar- ları tabloda verilen şekildedir. Verilen bu enerji miktarları Kristalli Silis- yum panellerden elde edilebilecek miktarlardır.

50

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

I Sayılı Cetvel

(29/12/2010 tarihli ve 6094 sayılı Kanunun hükmüdür.)

Yenilenebilir Enerji Kaynağına Dayalı Üretim Tesis Tipi

a. Hidroelektrik üretim tesisi

b. Rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi

c. Jeotermal enerjisine dayalı üretim tesisi

d. Biyokütleye dayalı üretim tesisi (çöp gazı dahil)

e. Güneş enerjisine dayalı üretim tesisi

Uygulanacak Fiyatlar (ABD Doları cent/kWh)

7,3

7,3

10,5

13,3

13,3

2011 yılında yürürlüğe giren Yenilenebilir Enerji Kanununa göre FV sis- temlerden üretilen elektrik enerjisine alım garantisi verilmiştir. Sistem bileşenlerinin yerli olması durumunda birim fiyatlar artırılarak yerli üre- time teşvik verilmiştir.

Bodrum da 1 kW kurulum maliyeti ve geri dönüş süresi

1 kW Kurulum maliyeti (Euro)

1 KW sant-

ralin Bod- rumda üret- tiği

enerji (kWs)

Bodrumda- ki ortalama elektrik

enerji fiyatı – Ya da devletin alım garantisi fiyatı

(Euro cent/ kWs)

Bir yıllık üre- timin karşılığı bedel (Euro)

Geri dönüş süresi (yıl)

1200 1760 10 176 6.8

Ülkemizin güneşlenme değerlerine göre ülkemizde kurulacak 1 MW kapa- siteli güneş enerjisi santrallerinin geri ödeme süreleri 7 ila 9 yıl arasında değişmektedir. Geri ödeme süresine, elde edilecek enerjinin kullanım oranı, işletme maliyeti, öngörülecek elektrik fiyatında artışlar da etki etmektedir.

51

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Bodrum Güneş Enerjisi Potansiyeli

Yrd. Doç. Dr. Rüştü Eke

Muğla ili Bodrum ilçesinin yatay yüzeydeki toplam ışınım şiddetinin 1594 kWh/m2-yıl olarak hesaplanmıştır. Bu değer ülke ortalamasının yaklaşıl % 30 üzerindedir. Muğla ve Bodrum Güneş enerjisi potansiyeli aşağıdaki şekilde gösterilmekte olup en alttaki tabloda Bodrum ilçesi için birim yüzeye gelen güneş ışığı şiddetinin aylara göre dağılımı ve aylık ortalama sıcaklık değerleri verilmektedir.

Bodrum için birim yüzeye gelen güneş enerjisi ve ortalama sıcaklık

52

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Fotovoltaik Enerji Dönüşümü

Fotovoltaik (PV) enerji dönüşümü, güneş ışınlarını doğrudan elektrik enerjisine dönüştürebilen güneş gözeleri tarafından gerçekleştirilmek- tedir. Güneş gözeleri, optiksel ve elektriksel özellikleri bu dönüşüme uy- gun olarak seçilen yarı iletken malzemeden yapılmış elektronik devre elemanlarıdır. Yeryüzünde herhangi bir bölgede birim alana gelen güneş enerjisinin miktarı ve spekturumu (dalgaboyuna göre tayfsal dağılımı) coğrafyadan başlayıp, topografya ve iklim koşulları gibi parametrelere bağlı olup hava kirliliğine kadar giden geniş bir aralıkta yer alır. Ancak birim alana gelen güneş enerjisinin hangi oranda elektrik enerjisine dö- nüştürülebileceğini belirleyen güneş gözesinin verimliliğidir.

Farklı yarı iletken malzemelerin kullanılması ile maliyeti düşük fakat verimi yüksek güneş gözeleri elde edilmeye çalışılmaktadır. Laboratuar çalışmalarında verimleri % 39’lara ulaşan güneş gözeleri elde edilmiş olmasına rağmen modül boyutuna gelindiğinde ticari güneş gözelerinin verimi bu oranın ancak üçte ikisinde kalmakta olup malzemeye göre % 10 ile % 24 arasında gerçekleşmektedir.

Ticari amaçla kullanılan güneş gözeleri arasında en fazla silisyum malze- meli güneş gözeleri bulunmaktadır. Maliyeti düşürmek amacıyla pahalı olan tek kristal yerine çok kristalli (polycrystalline) veya ince film yapı- lar kullanılmaktadır. 2006 yılında dünya güneş gözesi pazarında kristal silisyum gözelerin oranı % 92,5 iken bu oran ince film ve diğer güneş gözelerinin kullanımın artmasıyla 2009 yılında % 84 seviyelerine kadar inmiştir. Fakat son yıllardaki polikristal tedariğindeki sorunun gideril- mesi ve gelişen teknoloji ile tekrar tek veya çok kristalli silisyum güneş gözelerinde olan ilgi nedeniyle pazardaki pay 2013 yılı sonunda % 91’e kadar ulaşmıştır.

53

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Amorf yapılar kullanılarak düşük maliyetli güneş gözeleri elde edilebil- miştir. Fakat amorf malzemeli güneş gözesi veriminin ilk değerinin za- manla azalması ve kararlılığının istenilen seviyede olmaması bu tip gü- neş gözelerinin kullanımını olumsuz etkilemiştir. USSC (Birleşik Güneş Sistemleri Şirketi, United Solar System Corporation) çok katlı bileşikler kullanarak (üç kat, triple-junction) a-Si (amorf silisyum) güneş gözelerin- de ilk verimliliği % 14’lere kadar çıkarmayı başarmalarına rağmen kararlı durumdaki verimlilik ancak % 11,8 olarak gerçekleşmiştir. Büyük boyut- lu ticari modüllerde ise bu oran daha da düşerek % 7-8’lerde kalmakta- dır. 5 eklemli (5J GaAs/InP katkılı) güneş gözelerinde ise verim küçük bo- yutlarda % 38.8 değerine kadar çıkarılabilmişken maliyet ve teknolojik olumsuzluklar nedeniyle büyük boyutlarda üretim gerçekleşmemiş ve bu tür güneş gözeleri ticari üretim sınıfında yer alamamıştır. Bu tür güneş gözelerinin de yanında piyasada çoğu ince film yapısında olmakla birlikte modül boyutunda GaAs (galyum arsenit % 24), CdTe (Kadmiyum tellür % 16), CIGS (Bakır İndiyum Galyum ve Selenyum % 15.7), CIGSS (Kad- miyumsuz Bakır İndiyum Galyum ve Selenyum % 13.5) güneş gözeleri de bulunmaktadır

a-Si Güneş gözelerinin verimlerinin düşük olmasına rağmen saat ve he- sap makinesi gibi elektronik aygıtlarda kullanılabilmektedir ayrıca kristal silisyum gözelerden çok daha ince olmaları bu tür güneş gözelerinin üre- timinde daha az malzeme kullanılması yanında fiyat avantajı da getirmek- tedir. Güneş gözelerinden yıl boyunca üretilen enerji iklim koşullarına bağlı olmakla birlikte amorf silisyum ve diğer ince film yapısındaki güneş gözelerinde kristal silisyum güneş gözelerinden oluşan fotovoltaik sis- temler ile birbirine çok yakın değerlerde gerçekleşmektedir. Sıcak iklim bölgelerinde ince film yapısında olan güneş gözelerinden oluşan fotovol- taik sistemler kristal silisyum güneş gözelerinden oluşan fotovoltaik sis- temlere göre yıllık toplamda daha fazla elektrik enerjisi üretebilmektedir. Birçok ülkede uygulanan teşvik sistemi, elektrik enerjisine olan ihtiyaç ve geliştirilen farklı uygulama alanları ile fotovoltaik sistem kurulumla- rı artmıştır. Bunun yanında son yıllarda artan elektrifikasyon nedeniyle şebeke bağlantılı sistemlerde kurulu güçlerde büyük artışlar olmuş ve telefon operatörlerine ait baz istasyonları, aydınlatma sistemleri, şebe- keden uzak ada sistemleri gibi elektrik şebekesinden bağımsız otonom sistemlerde de yeni kurulumlar gerçekleşmiştir. Bunun sonucu olarak Dünyadaki toplam güneş gözesi yıllık üretimi 1980 yılında 5MWp iken 2000 yılında 288MWp, 2004 yılı sonunda 1,2GWp yıllık toplam olarak gerçekleşmiştir. 2000-2003 arasında yıllık % 30 larda gelişen fotovolta- ik sistem kurulumunda 2000-2012 yılları arasında ortalama olarak yıl-

54

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

lık %75 lik büyüme gerçekleşmiştir ve 2011, 2012 ve 2013 yıllarında ise yeni kurulumlar neredeyse sabitlenmiş olup yaklaşık olarak yıllık 32 GW yeni fotovoltaik güç sistemi devreye alınmıştır.

2000-2013 yılları arasında MW olarak bölgelere göre toplam kurulu fotovoltaik güçler.

Dünya üzerindeki toplam fotovoltaik kurulu gücü ise 2013 yılı sonunda 137GW değerine ulaşmıştır. Yıllık üretim olarak bu kapasite her biri 1GW kurulu gücünde olan 16 adet kömür ile çalışan termik santralin veya nük- leer santralin elektrik üretimine karşılık gelmektedir. Bu kapasite ile her yıl yaklaşık 70 milyon ton CO2 nin atmosfere salınması engellenmektedir.

Ayrıca, 2012 yılı sonunda ulaşılan bu kurulu güç kapasitesi ile yaklaşık olarak yıllık toplam 110TWh (110 milyar kWh) elektrik enerjisi üreti- lebilmektedir. Bu rakam dünya elektrik enerjisi ihtiyacının % 0,5 ine ve Hollanda ve Mısır gibi ülkelerin tüm elektrik ihtiyaçlarına karşılık gel- mektedir. Toplam kurulu fotovoltaik gücü, 32GW ve 16GW olan Alman- ya ve İtalya gibi ülkelerin bulunduğu Avrupa’da elektrik enerjisi üretim sektöründe kurulu güç olarak fotovoltaik, rüzgar ve doğalgaz dan sonra üçüncü sırayı almaktadır.

55

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

2000-2013 yılları arasında MW olarak bölgelere göre yıllık fotovoltaik kurulum gücü.

Avrupa için bundan sonraki yıllarda öngörülen normal senaryo ile yıllık kurulu güç artışının yıllık ortalama % 14 olarak gerçekleşmesi durumun- da ve elektrik enerjisi ihtiyacının % 6 sının fotovoltaik ile karşılanması ile 2020 yılı sonunda kurulu gücün 200GW değerine yaklaşacağı beklen- mektedir. Bu büyümenin en iyi senaryo ile yıllık ortalama olarak % 25 ola- rak gerçekleşmesi durumunda 2012 yılı sonunda mevcut yıllık kurulan fotovoltaik gücü dikkate alınarak Avrupa’nın elektrik enerjisi ihtiyacının yaklaşık % 12 sinin fotovoltaikten karşılanacağı hesaplanmış olup kurulu gücün ise 2020 yılı sonunda 390GW değerine ulaşması beklenmektedir.

56

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Mimari Süreç ve Harita Mühendisliği

Ali Öztürk, Harita Mühendisi

Öncelikle proje alanına dâhil olan kadastral parsellerin, 3194 sayılı İmar Kanunun 18. madde uygulaması yapılarak imar parsellerine dönüş- türülmesi gerekmektedir. 18. Madde uygulamasıyla parsellerin imar pla- nında mevcut yol, park vb. alanların kamuya bedelsiz terklerinin yapılma- sı gerekmektedir. 18. Madde Uygulaması;

– Parsel maliki veya vekilinin başvurusu ile Bodrum Kadastro Birimin- den onaylı plan örneklerinin alınması,
– Bodrum Belediyesinden parsellerin 1/1000 Uygulama İmar Planına göre onaylı imar durum belgesinin alınması,

– İmar dosyası hazırlanması için parselin Kadastro Biriminden 3402/22- a uygulama projesi kapsamında yenilenen sayısal değerlerinin alınması,
– Hazırlanan sayısal mülkiyet ile onaylı imar planı çakıştırılacak 18. madde düzenleme sınırının kesinleştirilmesi,

– Düzenleme sınırının kabulü için encümen kararının alınması
– Alınan kararın tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek ilgili parsellere şerh konulması

  • –  Tapu sicil müdürlüğünden tapu kayıtlarının alınması
  • –  DOP hesabının yapılması ve parselasyon planlarının hazırlanması
  • –  Planların tasdiki için encümen kararının alınması
  • –  Parselasyon planlarının 1 ay süre ile duyuru panosuna asılması
  • –  Dosya belediyede iken yapılan uygulamanın sonucu oluşan parsel kö- şelerinin araziye aplike edilmesi,

57

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

58

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

– Dosya onaydan geldikten sonra oda vizesinin yaptırılarak Bodrum Ka- dastro Birimine büro ve arazi kontrolleri için verilmesi ve yapılacak bü- tün teknik kontrollerinin yaptırılması,
– En son aşama olarak da dosyanın Tapu Müdürlüğüne havalesinin ar- dından yeni arsa tapularının alınması işlemlerini kapsamaktadır.

Proje öncesi ve sonrası işlem adımları ise şunlardır;

– Proje alanının detaylı plankotesinin yapılması ve ağaç rölevesinin çıka- rılması,
– Arazide yapılacak sondaj çukurlarının ölçümü ve ilgili kurumlara ge- rekli 1/1000 ölçekli, 1/5000 ölçekli çizimlerinin hazırlanması işlemleri,

– Mimari projeye göre hazırlanan Harita Uygulama Sorumluluğu (H.U.S) belgelerinin HKMO’ ya onaylatılması ve gerekli taahhütnamelerin hazır- lanması,
– Onaylı mimari projedeki vaziyet planına göre yapı yeri uygulama (AP- LİKASYON) krokisi hazırlanması,

– Zemine aplike edilecek bina yerinin tüm köşelerinin ülke nivelman ağı- na dayalı olarak kotlandırılarak kot krokisi hazırlanması,
– Belediyece yapılacak aplikasyon vizesi, temel vizesi, su basman vizesi için yapının proje kotu ve koordinat sistemine göre yatay konumu ölçüle- rek dilekçe ile belediyeye başvurulması,

– Vaziyet planınındaki bina yerleri, kotları, istinat duvarları, bahçe du- varları, yollar v.b aplikasyon işlemlerinin yapılması,

  • –  Kazı ve dolgu hesaplarının yapılması,
  • –  Kat irtifakının kurulmasıdır.

59

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Araştırma alanının yeterli derinlikte stratigrafisinin çıkarılıp birimlerin jeolojik ve mühendislik jeolojisi özelliklerinin belirlenmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca araştırma alanında jeofizik sismik kırılma çalışmaları yapılmıştır.

Araştırma alanı, düz alanlarda yamaç molozu, eğimli alanlarda ise kireç- taşlarından oluşmaktadır.

İnceleme alanında yürütülen jeolojik ve jeoteknik çalışmalar ışığında Yer- leşik Uygunluk Açısından; Uygun Alanlar-1 (UA-1): Zemin Ortamlar ve Önlemli Alan 2.1 (ÖA-2.1): Önlem Alınabilecek Nitelikte Stabilite Sorunlu Alanlar olarak tanımlanmıştır.

Sanayi alanının topografik eğimin oldukça yüksek olması yapıların otu- racağı alanlarda ve çevresinde yapılacak kazı ve dolgu çalışmalarına ge- reksinimi artıracaktır. Alanın eğimli olması inşa edilecek yapıların farklı kotlarda oluşturulacak teraslara oturması gerekmektedir. Bu şekilde ya- pılacak kazılar sonrasında yapı temellerinin önlerindeki kazı şevinin üst noktalarına olan en yakın mesafesi şev yüksekliğinin yarısından daha az olmamalıdır. Kademelendirmeden dolayı oluşacak şevlerde; yapı yüküne bağlı şev stabilitesi değerlendirmesi, kademe sayısı, şev eğim açıları ve bina konumları uzman kişilerce hazırlanmalıdır. Buna bağlı olarak gerek görülürse stabilite arttırıcı önlemler (soil, nailing, ankraj) alınmalıdır.

60

Sanayi Sitesi Jeolojik-Jeoteknik Etüdü

Taner Uslu, Jeofizik Mühendisi

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Yüzey ve yeraltı sularının kayaç ve zeminine etkisi nedeniyle, yerleşim alanlarının seçiminde, yörenin hidrojeolojik özelliklerinin araştırılması önem taşımaktadır. Yağış suları, yeraltı su seviyesinin değişmesine, yü- zeysel sellenmelere, şevlerin, kısmen ya da tamamen doygun hale gel- mesine ve boşluk suyu basıncının artmasına, sonuçta kitle hareketlerine neden olmaktadır.

İmar planı içindeki sanayi alanında eğim değerleri % 0-30 arasında değiş- mektedir.Bu alanlarda herhangi bir kitlesel hareket yoktur.Ancak alanın bazı yerlerde eğimli olması nedeniyle yapılaşma sırasında yapı alanına yer açmak için kazı çalışması gerekmektedir.Kazı çalışması sırasında olu- şacak şevlerde kazı derinliğine bağlı olarak küçük ölçekli kitlesel hareket- ler gözlenebilir. Ayrıca alanda tepenin yüksek kısmında doğabilecek blok ve kaya düşmesine karşı önlemler alınmalıdır.

Sanayi arazisi 18 Nisan 1996 tarih ve 96/8109 sayılı kararı ile 1. Derece Deprem Kuşağı’ndadır. Bölge Rodos/Fethiye bölgesi içerisinde ve Göko- va Körfezi’nin her iki tarafında körfez bıyunca uzanan eğim atımlı aktif fay ile Mandalya Körfezi boyunca yer alan Karaova / Milas fay zonunun ve Muğla/Yatağan fay zonunun etkisi altındadır. Bölgede hissedilen fakat hasar yapmayan bir çok deprem olayı meydana gelmiştir. Özellikle Mar- mara depreminden sonra Bodrum/Milas merkezli büyüklüğü 3.0 – 5.4 arasında değişen hasarsız depremler olmuştur. Bu nedenle yapılacak in- şaatlarda 1.Derece Deprem Bölgeleri için zorunlu olan deprem yönetme- liği esasları mutlaka uygulanmalıdır.

61

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Yeni yapılacak olan Bodrum Küçük Sanayi sitesinin bu bölümde ele alaca- ğımız katkıları kent kalkınması, turizmde vereceği rekabet şansı, sürdü- rülebilir turizm açısından faydaları, yönetişim metodu ile kazandırılması- nın yararları şeklindedir.

Kent Kalkınması

Kent kalkınması; bünyesindeki tüm yapılarda sağlanan kalkınma ile gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda mekânsal kalkınma, siyasal kalkınma, ekonomik kalkınma, kültürel kalkınma ve sosyal kalkınma kent kalkın- ması için vazgeçilmezdir. Sadece ekonomik kalkınma kısa bir süre sonra altından kalkınmaz sorunlara yol açabilir. Bodrum Küçük Sanayi Sitesi- nin projelendirilmesi aşamasında mekânsal veya bir başka adıyla fiziki kalkınmadan bahsetmeliyiz. Bir kentin mekânsal planlaması o kentin in- sanları üzerinde doğrudan etkilidir. İyi planlanmış bir kent yaşayanlarına da huzur verecektir. Yerleşim alanları, ticaret alanları, kamusal alanlar, sanayi alanlarının yerleşimi önemlidir. Ayrıca bu alanlardaki binaların ni- teliği de dikkate alınması gereken bir ayrıntıdır. Bu yönden yeni yapılacak Bodrum Küçük Sanayi Sitesinin yeri ve çeşitli nitelikleri ele alındığında kent kalkınmasına önemli katkılarda bulunması beklenebilir. Ayrıca nite- likli istihdama vereceği katkıyla da sosyal kalkınma konusunda da eksik kalmayacaktır.

Turizmde Rekabet

Turizmde rekabet, bir varış yeri noktasının rakiplerinden farklı doğal ve kültürel özellikleri ile daha fazla ve daha kaliteli hizmet ve ürün sunabil- me kabiliyetidir. Bu kabiliyetleri ekonomik sonuçlara çevirerek daha fazla kazanç elde etmek esas amaçtır turizmde. Bu, ancak kendimize ait doğal, kültürel kaynakların ve kendi ürettiğimiz ürün ve hizmetlerin getirdiği katma değerle sağlanabilir. Turizm de rekabet edebilmenin bize sağladığı en büyük getiri rakiplerin oluşturacağı tehditleri karşılayabilmektir. Bunu gerçekleştirmenin yolu da tamamen kendi kaynaklarımız ve o kaynak- lardan ürettiğimiz ürün ve hizmetleri turizmde kullanmaktan geçer. En önemlisi bize ait olan doğal kaynaklarımızla onlardan ürettiğimiz ürün ve hizmetler bütününün turizm de kullanılması, o varış yeri noktası ile rekabet edilebilirliğini ortadan kaldırmış bulunur.

Varış yeri noktasının rekabetinin, ülkedeki tarihi, kültürel ve ahlaki de- ğerlerden ve de çevre şartlarından etkilendiği açıktır. Bu yaklaşıma göre;

62

Kent Kalkınması

Cevat Salih Sevinç

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

rekabet gücü, varış yeri noktasının turizm açısından sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal kaynakların nicel ve niteliği ile ölçülmektedir. Bodrum eski sanayisinin altında bulunan hipodrom nicelik ve nitelik olarak önem- li değerlere sahiptir. Hipodrom, eski tarihi kentlerin yaşamlarında önemli yere sahip olmaları günümüzde de bu kentlerle ilgilenen kişilerin ilgi ala- nı olacaktır.

Sürdürülebilir Turizm

Buradaki en önemli unsur farklı olan kaynaklarımızla sunduğumuz hiz- met ve ürünlerin turizm açısından sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Sizin anlayacağınız bir varış yeri noktasının rekabet gücü ve pazarlamadaki başarısı o varış yeri noktasının sahip olduğu rekabet gücüne ve bunu sür- dürebilmesine bağlıdır. Karakteristik, kaliteli ve sürdürülebilir ( değişti- rerek ve tüketerek değil geliştirerek ve gelecek nesillere aktararak) ürün ve hizmetler pazarlama faaliyetlerinde başarı getirecektir.

Yukarıda anlattıklarımızı Bodrum özelinde ele aldığımızda, ulusal ve uluslararası birçok turizm talep noktalarında, Bodrum varış yeri olarak kendi kaynak, ürün ve hizmetlerini pazarlamada rakiplerini geride bıra- kacaktır. Burada başarı, ürünlerin doğru ve sürdürülebilir bir şekilde arz edilmesinde yatmaktadır. Bunun için Bodrum’da ki turizm paydaşları ola- rak, pazarlamada rekabet açısından avantaj kazandıracak ürünlerimizi belirlemek ve bunları pazarlamaya hazır hale getirmekle işe başlamalıyız. Bununla da yetinmeyip geleceğimiz bu noktayı sürdürebilir kılmak ilke- lerimizin başında gelmelidir.

Turizmdeki kalkınmanın sürdürülebilirliği için uymamız gereken ilkeler- den biride Turizm için doğal, kültürel ve diğer kaynaklar halen topluma sağlamakta olduğu yararların yanı sıra gelecekteki kullanımının sağlaya- cağı yararların devamlılığı için de korunmalıdır. Ayrıca kültüründen ve tarihinden gelen eserler gün yüzüne çıkarılmalı ve yaşanır kılınmalıdır. Şimdiki Bodrum sanayi sitesinin altında bulunan hipodromun bu açıdan gün yüzüne çıkması ve yaşanır kılınması Bodrum’a varış noktası rekabe- tinde önemli avantaj kazandıracaktır. Bu açıdan yeni planlanan Bodrum Küçük Sanayi Sitesi başka birçok getirisi yanında sürdürebilir turizm ve turizmde varış noktası rekabeti alanlarında getireceği avantaj bu KSS’nin önemli bir getirisidir.

Sürdürülebilir turizm ilkelerinden birisi de çevre temelli projelerin plan- lanması ve hayata geçirilmesi ilkesidir. Turizm kentleri kent planlaması yapılırken Sanayi sitelerinin çevreye duyarlı ve enerji- üretim dengesinin

63

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

gözetildiği projelerle planlanması bu ilkeyi hayata geçirecektir. Sanayi si- telerinin kent çevresinde çeşitli kirliliklere sebep vermeden planlanması Bodrum Küçük Sanayi Sitesi’nin de projelendirilmesinde dikkate alınmış- tır.

Turist memnuniyetinin yüksek seviyesi turistik alanların pazarlana bilir- liğinin ve popülerliğinin gelecekte de sürdürülebilmesi için korunmalıdır. Bodrum’da ki kültürel ve tarihi alanların çoğaltılması turizm memnuni- yetinin devam etmesine önemli katkıda bulunacaktır. Bodrum sanayi si- tesinin altındaki emsalsiz hipodromun gün yüzüne çıkması bu bakımdan da faydalı olacaktır.

Yerel kalkınmanın sağlanabilmesi için toplumun tüm paydaşlarının oluş- turduğu etkin bir yönetişim modeli ile yapılacak kalkınma yerel kalkın- manın da anahtarı olacaktır. Mekânsal, sosyal, ekonomik, kültürel ve yönetsel alanlarda ki gelişimler bizi sürdürülebilir kent kalkınmasına gö- türecektir.

‘1992 yılında ifade edilen Gündem 21’in 3.kısmında yer alan 28. bölüm, “Gündem 21’in desteklenmesinde yerel yönetimlerin girişimleri’ başlığı altında yerel yönetimlere ilişkin bir perspektif sunmaktadır. Yerel Gün- dem 21, sürdürülebilir kalkınmanın başarılı olabilmesi için yerel düzey- deki girişimlerin önemi ifade etmektedir. Yerel gündem 21, uygulama ala- nında bazı önceliklere sahiptir

Yerel Gündem 21 kapsamında ifade edilen öncelikler, temel olarak hem- şeriler, yerel ölçekli kuruluşlar ve özel sektör temsilcileri ile beraber çok aktörlü bir yönetim anlayışı ile kalkınmanın en alt yerleşim biriminden başlayarak hayata geçirilmesini amaçlamaktadır. Bu noktadan hareketle, Yerel Gündem 21’in yönetişim eksenli bir hareket anlayışına sahip olduğu ifade edile bilinir. Zira Yerel Gündem 21, yerel yönetişimin tüm alanlarını ve yerel yönetimin ve yerel ilgi gruplarının tüm faaliyetlerini kapsayan ve kucaklayan ana süreç olarak ifade edilmektedir.’

Yeni projelendirilen Bodrum Küçük Sanayi Sitesi’ne katkıları bakımın- da yerel yönetimdeki paydaşlarının bu işin içinde olması Yerel Gündem 21’in önceliklerinin içinde olması bakımından önemlidir. Çok aktörlü bir yönetim anlayışı ile gerçekleştirilmek istenen KSS yönetişim açısından da önemli bir örnek olacaktır. Ülkemizdeki kalkınma ajanslarının bu gibi çalışmalara verdiği destekler bu projede de ilk aşamasından itibaren yer alması önemli bir başka avantajdır.

64

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Sonuç olarak bir turizm kenti olan Bodrum’un bünyesinde gerçekleşecek tüm projeler kent kalkınmasını sağlayacak ve sürdürülebilir kılacak yapı- da olmalıdır. Tüm projelerin yönetişim yöntemiyle ortak akıl ve toplu te- melli olması hem kent kalkınmasına katkıda bulunacak hem de turizmin kalkınmada katkısını ortaya koyacaktır. Bodrum Küçük Sanayi Sitesi de proje aşamasından itibaren bu yolda olduğunu ortaya koymaktadır.

65

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

Kaynaklar

– Sürdürülebilir Turizm Kalkınması ve Yerel Yönetişim Uygulaması ile Turizmin Planlanmasının BODRUM Özelinde İrdelenmesi. Ahmet Yesevi Üniversitesi
– Cevat Salih SEVİNÇ Mugla 2012
– Süfyan EMİROĞLU, Türkiye Sanayisinin Yol Haritaları

– Oğuz Karauçak 1987: 8
– Dr. Mehmet Behzat Ekinci
– UNEP-IISD, 2004: 12
– Ceren Aksu , GEKA Yenilenebilir Enerji Çalışma Raporu, 2011
– Türkiye’nin Toprak Sorunu, İsmail Ceritli – Mitscherlich 1995
– Kubilay Kavak, “Dünyada ve Türkiye’de Enerji Verimliliği ve Türk Sanayisinde Enerji Verimliliğinin İncelenmesi”
– Esra Nemli, “Sürdürülebilir Gelişme: Ekonomi ile Çevre Arasındaki Denge”
– Serhat KARYEYEN, Muharrem H.AKSOY, Muammer ÖZGÖREN, Saim KOÇAK
– Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışmaları Raporu, 2010
– http://www.kongre.org/makina/teskon97/025/
-WWF-Türkiye gerçekleştirdiği Türkiye’nin Yarınları Projesi Sonuç Raporu
– Türkiye’de Endüstriyel Atıksu Arıtımı Kontrol ve Denetleme Yöntemleri Füsun Şen- gül
– E. Figen DİLEK ve Hayran ÇELEM, Ankara Üniv. Ziraat Fak. Peyzaj Mimarlığı Bö- lümü-Ankara (Yeşilnacar vd., 2005)
– Dr. Ahmet Soysal , Yerel Yönetimler ve Çevre Sağlığında Sektörlerarası İşbirliği
– Türkiye’de Temiz (Sürdürülebilir) Üretim Uygulamalarınınn Yaygınlaştırılması İçin Çerçeve Koşulların ve Ar-Ge İhtiyacınınn Belirlenmesi Proje Sonuç Raporu T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
– Recep BAKIŞ, Bodrum Yarımadasının İçme-Kullanma Suyu Problemi ve Çözüm Önerileri
– Lehmann, L.B., The Relationship between tourism and water in dry land Regions, Proceedings of the Environmental Research Event 2009, pp. 1-9, Noosa, QLD 1, 2009.
– Metroplan, Müşavirlik-Mühendislik-Planlama, T.C. Bodrum Belediyesi, Bodrum Yarımadası Su Temini Projesi
– DSİ, 21. Şube Bölge Müdürlüğü, 2007
– Ulusal ve Sınıraşan Su Havzalarının Yönetiminde Temel Sorunlar ve Çözüm Öne- rileri, Aylin Kübra ONUR, Hamza ÖZGÜLER, Salim FAKIOĞLU, DSİ Genel Müdürlüğü Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı
– Zeynep Küpeli
– Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Muğla Sıktı Koçman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Bölümü
– Türki̇ye Su Havzalarının CBS ve Uzaktan Algılama Teknoloji̇leri̇ i̇İe Yöneti̇mi̇ İçi̇n Bi̇r YaklaşımA.Ö. Doğru, F. Bektas Balçık, N.N. Uluğtekin, Ç. Göksel, I. Aslan Alaton, D. Orhon
– Atıksu Arıtma Tesisleri Tasarım Rehberi, Prof. Dr. İsmail Koyuncu İTÜ Çevre Mü- hendisliği

66

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

– Avrupa komisyonu Fotovoltaik Coğrafi Bilgi Sistemi [http://re.jrc.ec.europa.eu/ pvgis/apps4/pvest.php#]
– Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi [www.gunam.metu.edu.tr]
– Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi Başkanlığı (NASA) Atmosferik Bilim Veri Ta- banı [http://eosweb.larc.nasa.gov]

– Elektrik İşeri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası [http://www.eie.gov.tr/MyCalculator/Default.aspx]
– Photon International [http://www.photon-magazine.com/]
– Progress in Photovoltaics: Research and Applications, Solar cell efficiency tables (version 43) Volume 22 , Pages 1-9 (2014).

– Hoffman, Solar TR-1, Ankara, April 2010
– Progress in Photovoltaics: Research and Applications, Solar cell efficiency tables (version 35) Volume 18 Issue 2 , Pages 79 – 154 (March 2010)
– Progress in Photovoltaics: Research and Applications, Solar cell efficiency tables (version 43) Volume 22 , Pages 1-9 (2014)
– http://www.solarbuzz.com
– Progress in Photovoltaics: Research and Applications, Solar cell efficiency tables (version 43) Volume 22 , Pages 1-9 (2014).
– EPIA, Solar Generation 6, 2011.
– EPIA, Global Market Outlook for Photovoltaics 2013-2017 ve 2013-2014
– JRC PV Status report
– PVPS report
– http://www.pbase.com/sabbilsel/sarnic
– http://www.bodrumbaglari.com/mv.php?sayfa=detay&id=12
– Kuzey Ege’de bütünleşik Turizm Yöntemi

67

BODRUM EKO SANAYİ ÇARŞISI FİZİBİLİTE RAPORU

68